Azoospermik erkeklerin yaklaşık %15’inde, bir şekilde tedavi ile normal sperm çıkışı sağlanabilmekte. Bu şanslı grubu başlıca kanal tıkanıklığı olan ya da beyinden testisleri besleyen FSH ve LH hormonlarının salgılanması bozulmuş erkekler oluşturur. Geri kalanları için mikroTESE vazgeçilmez bir tedavi alternatifi olarak bekler. Ancak mikroTESE ile de olguların yarısı olgun sperm bulunarak tüp bebekle devam edebilmekte. Diğer yarısında şans oldukça azalmıştır. Azoospermi tedavisinde belki de en zorlayıcı tanılardan birini de Y kromozomundaki gen eksiklikleri oluşturur.
Her birimizin hücrelerinde 46 adet kromozom iplikçiği vardır. Bedenimizin şekillenmesi ve organlarımızın çalışması, işte bu iplikçikler üzerinde dizilmiş gen kalıpları sayesinde belirlenir. Testislerin çalışması ve sperm üretiminin kontrolü de bunlar arasında Y kromozomu olarak bilinen iplikçiğin görevidir. Y kromozomu erkeğe has olup, büyük bölümü kök hücreden olgun spermatozoaya kadar sperm hücrelerinin gelişiminden sorumludur. Şayet üzerindeki gen kalıplarında bir eksiklik olursa, sperm üretimi de o seviyede kesilir ve Y kromozomu delesyonu (eksikliği) dediğimiz durum ortaya çıkar. O nedenle de, azoospermik ya da sperm üretimi ciddi derecede bozulmuş erkeklerde kısırlık nedeni araştırılırken Y kromozomunun genetik incelemesi istenir.
Y kromozomu üzerindeki genler 3 bölüme ayrılır: AZFa, AZFb ve AZFc. Her birinde binlerce gen kalıbı vardır. Şayet azoosperminin nedeni bu ise, tahlil sonucu AZFa veya AZFb veya AZFc ya da bunların kombinasyonu şeklinde delesyon saptanmıştır şeklinde gelir. Bunlar arasında en şanslı olanı AZFc delesyonlu erkeklerdir. Çünkü bu grup olguların yarısında ya ejakulatta sperm çıkar ya da TESE ile testislerde sperm bulunabilir ve tüp bebekle baba olma şansını yakalayabilirler. Oysa AZFa ve AZFb delesyonlarında sorun çok daha vahimdir. Yakın zamana kadar bunların hiçbirisinde çocuk olmayacağı, o nedenle de TESE bile yapılmasına gerek olmadığı kabul edilmekteydi. Ancak son yıllarda çok nadir de olsa, AZFb bölgesi delesyonu saptanan erkeklerde sperm üretimi olabileceği bildirildi. Hatta bu şekilde bir çocuk da doğurtuldu. Fakat şunu da belirtelim, bahsettiklerimiz sadece bir kaç olgu için söz konusu olup, büyük kısmında halen kalıcı azoospermi olduğu kabul edilir. Yine de bu sonuçlar, Y kromozomunda AZF bölgelerinde delesyon bulunan olgular için bir umut verebilir.
Her ne kadar çok nadiren, AZFb bölgesinde genleri eksik olan erkeklerde sperm çıkabileceği bildirilmiş olsa da, burada yapılan testlerin genişliği, hassasiyeti ve özgüllüğü sonucu belirleyen önemli parametrelerdir. Yani TESE ile sperm çıkıp çıkmayacağını önceden anlayabilmek için rutin testler dışında daha detaylı genetik incelemelerin yapılması gerekir. Değilse boş yere umutlanmaktan başka bir faydası olmaz. Henüz bu şekilde detaylı testler ise dünyada pratikte uygulamaya girmiş değildir. O nedenle AZF delesyonu tanısı gelmişse, bunu tüm yönleriyle konuşmak ve sonuçlarını kabul etmek gerekir. Şunu da belirtelim, AZF gen eksiklikleri tüp bebek ile mutlaka erkek çocuğa geçer ve aynı sorunu o da yaşar. Yine bu olgularda başka genetik anomaliler de görülebilir. Dolayısıyla, şayet bu tanıyı alan bir çift tüp bebeği kabul ederse, transfer edilmeden önce embriyoların genetik taramalarının yapılması önerilir.
Netice olarak, şansın çok düşük olduğu ve olası sonuçları kabul edilirse, AZF bölgesinde genetik eksiklik bulunan ve Y kromozomu delesyonu saptanan erkekler için de tüp bebek bir umut olabilir.
Resim https://openclipart.org/
Bu yazı https://www.milliyet.com.tr/ sayfasında yayınlandı