Prof.Dr. Kaan Aydos
Erkekte sperm değerleri normal bile olsa doğal yolla gebelik şansı her ay için ancak %3 civarındadır. Tüp bebek tedavisinin başarısı da yaklaşık %40-50 arasında gerçekleşir. Sperm değerleri bozuldukça, bu oranlar daha da düşer. Buda sağlıklı embriyo gelişiminde sperme ait faktörlerin rolü olabileceğini gösterir. Bu faktörlerden bir tanesi de sperm genetik malzemesinde, anöploidi denilen bir bozukluktur. Yani sperm hücrelerindeki kromozom sayısındaki değişiklikler. Böyle spermlerle döllenme gerçekleşse bile, gebelik ve sağlıklı doğum başarısı anlamlı derecede düşebilir.
Gerek erkeğin gerekse kadının gametlerindeki kromozomlarda, yeni ortaya çıkmış bu çeşit anomaliler neticesinde, tüp bebekle dünyaya gelen çocukların yaklaşık %5’i risk altındadır. Eğer spermlerdeki anöploidi bozukluğunu azaltabilirsek, gebelik başarısı da artacaktır. Bilimsel bazı çalışmalar erkeğin tedavisi ile anöploidi oranlarının düşürülebileceğini ortaya koymuştur.
İtalya Siena Üniversitesinden bir grup araştırıcı varikoseli olan erkeklerde anöploidi oranlarının arttığını, ameliyattan sonra da düzeldiğini gösterdiler (Baccetti 2006).
Aynı üniversiteden bir başka araştırıcı grubu da infertil erkeklerde FSH hormon tedavisi ile anöploidi oranlarının anlamlı derecede azaldığını bildirmiştir (Piomboni 2009). Gerçekten de, hormonla tedavi gebelik şansını %20’den %31’e çıkarabilmekte (Foresta 2009).
Daha yakın tarihli bir başka çalışmada ise tüp bebek yapılıp eşi gebe kalamayan erkekler incelenmiştir. Başarısız tüp bebek denemesinin ardından erkekler L-carnitine + Asetil L-carnitine + Cinnoxicam tedavisine alındılar. Tedaviye 3 ay devam edildikten sonra yeniden tüp bebek yapıldı (Cavallini 2012).
İkinci tüp bebek denemesinde, tedaviyi takiben anöploidisi düzelen erkeklerde gebelik oranları %50 olurken, düzelme görülmeyenlerde bu %9’da kalmıştı. Araştırıcılar, ilaç tedavisi ile sperm anöploidi bozukluklarının düzelebileceğini ve bunun da gebelik başarısını anlamlı derecede artıracağını belirtmekte. Bu çalışmada elde edilen bir başka sonuç ise, sperm morfolojisi ne kadar bozuksa, anöploidi anomalisinin de o kadar fazla olacağıydı. Dolayısıyla, eşlerini gebe bırakamayan erkeklerde sayı ve hareketten bağımsız olarak sperm morfolojisi bozuksa, genetik inceleme önem kazanmakta. Ancak, sağlıklı erkeklerde de (%20’sinde) spermlerinde anöploidi olabileceği akılda tutularak, çocuk sahibi olamayan erkeklerde bu yönde tetkik yapılması faydalı olabilir, çünkü bu bozukluklar tedavi edilebilir hasta grubunu oluşturmakta (Rubes 2002).
Sperm anöploidi bozuklukları ileri yaş, sigara, çevresel kirlilikler, kemoterapi ya da bazı ilaçlar etkisiyle ortaya çıkabilir. İzah edilemeyen nedenlerden dolayı kendiliğinden de görülebilir. Sperm FISH boyaması denilen tetkik ile güvenilir derecede ortaya çıkarmak mümkün. Biz de uzun süre beklemelerine rağmen çocuk sahibi olamamış erkelerde ve özellikle başarısız tüp bebek denemelerinden sonra spermlerde FISH boyaması yaparak anöploidileri araştırmaktayız.
Kaynaklar
Baccetti BM, Bruni E, Capitani S, Collodel G, Mancini S, Piomboni P, Moretti E. Studies on varicocele III: ultrastructural sperm evaluation and 18, X and Y aneuploidies. J Androl. 2006 Jan-Feb;27(1):94-101.
Cavallini G, Magli MC, Crippa A, Ferraretti AP, Gianaroli L. Reduction in sperm aneuploidy levels in severe oligoasthenoteratospermic patients after medical therapy: a preliminary report. Asian J Androl. 2012 Jul;14(4):591-8.
Foresta C, Selice R, Moretti A, Pati MA, Carraro M, Engl B, Garolla A. Gonadotropin administration after gonadotropin-releasing-hormone agonist: a therapeutic option in severe testiculopathies. Fertil Steril. 2009
Piomboni P, Serafini F, Gambera L, Musacchio C, Collodel G, Morgante G, De Leo V. Sperm aneuploidies after human recombinant follicle stimulating hormone therapy in infertile males. Reprod Biomed Online. 2009 May;18(5):622-9.
Rubes J, Vozdova M, Robbins WA, Rezacova O, Perreault SD, Wyrobek AJ. Stable variants of sperm aneuploidy among healthy men show associations between germinal and somatic aneuploidy. Am J Hum Genet. 2002 Jun;70(6):1507-19.