Bir prostaglandin inhibitörü olan nonsteroid antiinflamatuvar ilaç endometazinin sperm değerleri üzerine olumlu etkileri değişik çalışmalarda gösterilmiştir. En az 3 ay süreyle endometazinin kullanılması durumunda sperm sayı ve hareketinde anlamlı artış bildirilmiştir (Guo 2015, Sun 2005, Aydın 1995). Gebelik oranlarında da düzelme vardı. Endometazin kullanılan erkeklerde sperm motilite, sayı ve fertilizasyon oranlarındaki artışla birlikte FSH hormonu da yükselmektedir (Barkay 1984).
Ancak endometazinin asıl etkisi oksidatif stresi azaltıp, sperm DNA hasarından koruyucu özelliğidir. Gerçekten de endometazin sperm üretiminde prostaglandinlerin zararlı etkilerini anlamlı derecede azaltmaktadır. Aynı zamanda cAMP ve MMP (sperm mitochondrial membrane potential) miktarını da artırmaktadır (Guo 2015). MMP, sperm sağlığının en önemli göstergelerindendir. Seminal plazmada ROS miktarıyla ters orantılı bir seviye gösterir (Wang 2003). Yani ROS arttıkça, MMP de düşer. Dolayısıyla MMP’nin artması, oksidatif stresin önlenmesinde etkin bir tedavi olabilir. Çünkü MMP mitokondride enerji kaynağı olan ATP’nin yapımında görev alır. Sperm hareketi ve canlılığı ise ATP miktarı ile ilişkilidir. Spermde ATP ne kadar yükselirse, gebelik şansı da o kadar artar (Bilgeri 1987). İşte endometazin kullanılmasının spermde hem ATP hem de MMP miktarını artırdığı gösterilmiştir. Bu da bir yandan hareketli sperm sayısını artıracak hem de spermleri serbest oksijen radikallerinin zararlı etkilerinden koruyarak DNA hasar oranını düşürecektir. Ancak endometazin kullanılırken ciddi yan etkileri olabileceği de göz önüne alınarak, yakın takibi yapılmalıdır.