Şeker hastalığı yani diyabet yaklaşık olarak her 10 kişiden birini etkileyen önemli bir sağlık problemidir. Kan şekeri olarak bilinen glikoz seviyesi aşırı yükselir. Özellikle son yıllarda karşı karşıya kaldığımız bozuk çevresel koşullar, sağlıksız beslenme ve stres durumları diyabet riskini artırmıştır. Bu olguların %90’ında ise bir şekilde cinsel fonksiyonlarda ya da üreme sisteminde bozukluk ortaya çıkmakta. Dolayısıyla diyabet tanısı alan erkeklerin çocuk sahibi olmaya niyetlendiklerinde bu yönde bir tedavi görmeleri de gerekir.
Şeker hastalığının altında yatan neden ya pankreastan şeker seviyesini ayarlayan insülin hormon yapımında azalma ya da organların insüline karşı duyarlıklarında bozulmadır. Normalde insülin hormonu temel şeker kaynağı olan glikozun hücrelere girmesini sağlar, oysa şeker hastalarında insülin yetersizliği nedeniyle gerek testislerde gerekse testisleri besleyen hormonları yapan hücrelerde bu işlem gerçekleşemez ve yetersiz kalırlar. Neticede sperm sayı ve hareketinde azalma ile şekil bozukluğu ortaya çıkarak gebelik şansı azalır. Bunun yanı sıra testosteron hormonunda düşme, sperm DNA hasarında artış, ejakulasyon bozuklukları ve cinsel ilişkiye girmede zorlanma da eklenerek baş edilmesi güç bir tablo ile karşı karşıya kalınır.
Şeker hastalarında üreme fonksiyonlarını etkileyecek 3 temel sorun vardır; hormon yetersizliği, sinirsel iletimde zayıflama ve oksidatif strese bağlı sperm DNA hasarında artış. Hormon yetersizliği kendini kanda FSH ve testosteron düzeylerinin düşmesi ile belli eder. Özellikle testosteron sperm üretiminin ve cinsel fonksiyonların sağlıklı sürdürülmesinde önemlidir. Tedavide eksilen hormonların yerine konulması bu durumu düzeltir. Ayrıca, spermin başını çevreleyen ve yumurtaya girmesini sağlayan akrozom dediğimiz kese ile spermin enerji kaynağı olan mitokondri organelinde GLUT8 olarak adlandırılan bir protein bulunur ki, insülin eksikliğinin bu proteini de etkilemesiyle neticede sperm yumurtayı dölleyemez hale gelir, hareket ve morfoloji bozukluğu ortaya çıkar.
Şeker hastalığının spermler üzerine en önemli etkisi oksidatif strese bağlı DNA hasarıdır. Şeker metabolizmasındaki bozukluk bir yandan zararlı oksijen yan ürünlerinin artmasına neden olurken diğer yandan da bunlara karşı koyacak savunma mekanizmalarını bozar. Sonuçta testislerde spermlerin ölümüne kadar giden ciddi bir hasar gelişir. Sperm DNA hasarları antioksidanlar ve yaşam tarzındaki bazı düzenlemeler ile artık başarılı bir şekilde tedavi edilebilmekte.
Şeker hastalarının yaklaşık yarısında diyabetik nöropati olarak bilinen sinir iletiminde bozukluk da ortaya çıkmakta. Bunun önemli bir yansıması ise sperm atımının bozulması ve cinsel ilişkiye girme güçlüğüdür. Sperm atımındaki bozukluk sıklıkla ejakulatın mesaneye geri kaçmasına bağlı gelişir. İdrar tahlilinde sperm görülmesi bunu teyit eder. Önce ilaç tedavisi ile düzeltilmeye çalışılır, olmazsa yardımcı üreme tekniklerine başvurulur. Günümüzde diyabete bağlı cinsel iktidarsızlık ise büyük oranda ilaçla düzeltilmekte, geri kalanlarında ise penil protez ameliyatları soruna kalıcı bir çözüm getirmektedir.
Kısacası, şeker hastalığı erkeğin üreme başarısını değişik yollarla bozabilir. Bu büyük oranda oksidatif stres ve sperm DNA hasarlarındaki artışa bağlı gelişmekte olup şayet bozukluğun kaynağı doğru teşhis edilirse diyabetik erkeklerin baba olma umutları da devam eder.
Bu yazı Hürriyet Aile sayfasında yayınlandı
Resimler: https://openclipart.org/