Sperm sağlığı, erken yaşlarda alınacak tedbirlerle korunabilir. Günümüz yaşam şartları çok sayıda yanlış alışkanlıklar içerir. Tedavi aşamasında da bu yanlışları düzeltmek çok önemlidir. Sadece ilaç ya da ameliyattan fayda beklenmesi bazen yeterli olmayabilir. Sürekli aynı hatalı yaşam tarzını devam ettirmek, tedavinin etkinliğini de azaltır.
Evli çiftlerin %15-20’sinde çocuk olmaması sorunu karşımıza çıkar. Bunların da yaklaşık yarısında erkek faktörü söz konusudur. Bir erkeğin baba olmasında yaşam tarzının, beslenmenin ve bitkisel ya da vitamin türü beslenme ürünlerinin önemli rolü bulunduğuna dair her gün yeni kanıtlar toplanmaktadır. Aşağıda bunların belli başlıları listelenmiştir. İster doğal yolla çocuk olması için isterse tüp bebek yöntemlerine karar verilmiş olsun, bu listedeki önerilere uyulması başarıyı anlamlı derecede etkiler.
SİGARADAN KAÇININ
Çok sayıda bilimsel çalışma sigara içilmesinin sperm sayı ve hareketinde önemli derecede bozulmaya yol açtığını göstermiştir. Çocuk sahibi olmaya niyetlenen her erkeğin en kısa zamanda sigarayı terk etmesi önemle önerilir. Bizim deneysel çalışmalarımızda da nikotinin kendisinin ve hatta sigara dumanının bile testislerde ciddi hasar meydana getirdiği, sperm üretiminde geri dönülemeyecek derecelere varan bozulmalara yol açtığı açık olarak gösterildi. Erkete her 74 günde yeni sperm yapımı başladığı için, ne kadar erken sigaradan vazgeçilirse, testislerde hasar da o ölçüde azaltılabilir. Ama kalıcı hasar yapacak kadar ağır tabloların da gelişmesi mümkün.
Aydos K, Güven MC, Can B, Ergün A. Nicotine toxicity to the ultrastructure of the testis in rats. BJU Int. 2001 Oct;88(6):622-6.
Güven MC, Can B, Ergün A, Saran Y, Aydos K. Ultrastructural effects of cigarette smoke on rat testis. Eur Urol. 1999 Dec;36(6):645-9.
AŞIRI ALKOL VE BAĞIMLILIK YAPICI İLAÇ KULLANIMINDAN SAKININ
Aşırı alkol tüketiminin normal spermi bozduğu çok açık gösterilmiştir. Az miktar alkolün bir etkisi olup olmadığı konusunda ise yeterli veri yok. Ama genel kanı, hastaların günde 1 ya da 2 ölçü alkolden fazla tüketmemesi yönündedir.
AŞIRI SICAKTA KALMAYIN
Sperm üretiminin normal şekilde devam etmesi için testislerin, normal vücut ısısından daha düşük ısıda kalması gerektiği bilinmektedir. Örneğin varikoselin spermi bozmasının en önemli nedeni, genişlemiş olan venlerin testis çevresinde ısıyı artırmasıdır. Slip yerine bol ve pamuklu kumaştan iç çamaşır giyilmesi tercih edilmeli. Sauna ve sıcak banyolardan da mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
ÇEVRESEL TOKSİK MADDELERE MARUZ KALINMAMALI
Eğer erkek işi gereği ya da alışkanlık olarak böcek ilacı, tiner benzeri çözücüler, organik duman ya da radyasyon bulunan ortamda kalıyorsa hiç farkında olmadan sperm üretimi bozulur ve çocuk sahibi olma şansı da düşer.
FAZLA KAFEİN ALMAYIN
Günde 1 veya 2 bardaktan fazla kafeinli içecek almayın.
ZARARLI BESİNSEL DESTEK ÜRÜNLERİ KULLANMAYIN
Bazı besinsel destek ürünleri erkekte üreme potansiyelini ciddi derecede bozabilir. Özellikle DHEA ya da “testosteron” etkisine sahip hormon-benzeri ürünler sperm üretimini şiddetle durdurabilir. Eğer erkek bu ürünlerden kullanıyorsa veya kas geliştirici anabolizanlar alıyorsa, en kısa zamanda bunları bırakmalıdır.
CİNSEL AKTİVİTE
Kadında yumurtlama gününe denk gelen 3 gün içinde ilişkiye girilmesi, gebe kalma olasılığını en üst düzeye çıkarır. Yumurtlama zamanını kadınlar vücut ısılarındaki yükselme ya da bazı pratik kitler kullanarak tahmin edebilirler. Bu günlerde ne kadar sıklıkla ilişkiye girildiği önemli değildir. Eskiden birkaç gün beklemekle sperm sayısının arttığı kabul edilirken, daha yeni çalışmalar sık ilişkiye girilmesinin daha yararlı olacağı yönündedir. Özellikle kayganlaştırıcı jellerin kullanılmaması önerilir.
UYGUN DİYET
Dengeli beslenme çok önemlidir. Bol miktarda meyve ve sebze tüketilmesi iyi olur. Soyalı ürünler zayıf bitkisel östrojen etkisine sahip olduğu için, kullanılmamalıdır.
EGZERSİZ
Erkeklerde aşırıya kaçmadan egzersiz yapılması faydalıdır. Ancak, uzun süreli, ağır bedensel hareketler, hiç hareket etmemek kadar zarar verebilir. En iyisi orta derecede egzersiz yapılasıdır.
BESLENME
E ve C vitamini: Vücut hücrelerini oksidatif stres ve serbest radikallerden zarar görmekten koruyan önemli antioksidanlardır. Böylece düşük ve genetik anomali riskini azaltır. C vitamininin spermleri aglütinasyonunu, yani birbirine yapışmasını önleyici etkisi de vardır. Bu sayede sperm hareketini düzeltir. Fertil erkeklerin sperminde en bol bulunan antioksidan C vitamini olup, sperm DNA’sını serbest oksijen ürünlerinden zarar görmesinden koruyarak spermlerin sağlıklı kalmalarını sağlar. E vitamini ise yağda eriyen bir vitamindir ve sperm membranını zararlı etkilerden korur. E vitamininin sperm hareketini ve morfolojisini düzelttiği çok sayıda bilimsel araştırmada gösterilmiştir. C vitamini, E vitamininin etkisini artırdığı için sperm fonksiyonlarının düzeltilmesinde bu iki vitaminin birlikte alınması önerilir.
E vitamininin bulunduğu yerler: Ayçekirdeği, badem, zeytin, ıspanak, papaya (kavun ağacı yemişi), bol lifli sebzeler.
C vitamininin bulunduğu yerler: Kırmızı biber, brokoli, kızılcık, lahana, patates, domates, narenciye.
B 12 vitamini: Sperm sayısını artırır.
Bulunduğu yerler: Midye (deniz tarağı), istiridye, kaslı kırmızı et, karaciğer, havyar, balık, yengeç, ıstakoz, sığır eti, kuzu eti, yumurta, peynir.
Selenyum: Bir antioksidan olarak iş görür. Selenyum desteğinin sperm hareketini artırdığı gösterilmiştir. Selenyum ve E vitamininin birlikte alınmasının infertil erkeklerde serbest radikallerden gelecek zararı azaltarak spermin hareketini artırdığı ortaya konmuştur. Selenyum sperm üretiminde gereklidir. Sperm sayısı düşük erkelerde selenyumun da düşük olduğu görülmüştür
Bulunduğu yerler: Karaciğer, kırlangıç balığı, morina balığı, kalkan balığı, tuna balığı, somon, sardalye balığı, karides, mantar (crimini), hindi eti.
Likopen: Domateste çok bol bulunan güçlü bir antioksidan ve karetonoiddir (bitki pigmenti). Erkeklerin testislerinde normalde de yüksek miktarda bulunan bitkisel kaynaklı bir ürün olup, çocuğu olmayan erkeklerin sperm kalitesini artırdığı gösterilmiştir.
Çinko: Sperm gelişiminde, hareketinde ve testosteron metabolizmasında rol alan esansiyel bir mineraldir. Bir grup erkekte günlük besin tüketimine çinko eklenmesi, gebelik gelişmesini %40 artırmıştır. Erkekte çocuk olma potansiyelini artıran, bu güne kadar ortaya konmuş en önemli mineraldir. Spermin kalitesini ve fonksiyonlarını artırırken, kısırlığı önemli oranda tedavi eder.
Bulunduğu yerler: Dana karaciğeri, istiridye, sığır eti, kuzu eti, geyik eti, susam tohumu, kabak çekirdeği, yoğurt, hindi eti, karides. Çinko ısıtılınca bozulabilir, bu nedenle çiğ yenilen besinlerdeki çinko daha faydalı olabilir.
Folik asit: Sperm sağlığı için gerekli olduğu ortaya konmuştur. Folat eksikliğinde spermlerin kromozomları da az gelişir. Folik asit eksikliğinde spermlerin döllediği yumurtalardan gelişen embriyolarda Down sendromu gibi anomalili çocuk ya da düşük gelişebilir. DNA yapımında gerekli olan bir çeşit B vitaminidir. Vücuttaki miktarı düştüğü zaman sperm sayısı ve hareketliliği de anlamlı derecede azalır. Çocuğu olmayan erkelerde çinko ve folik asit kombinasyonu kullanılmakla normal sperm sayısında %74 artış sağlamıştır.
Bulunduğu yerler: Karaciğer, mercimek, barbunya, nohut, kuşkonmaz, ıspanak, siyah fasulye,
fasulye, lahana.
L-Karnitin: Spermlerin normal görev yapabilmesi için gerekli bir besindir. Vücut tarafından yapılan bir aminoasittir. Yağ moleküllerinin taşınmasında rol alır. Bir bakıma enerji kaynağıdır. Bu nedenle de hücreler enerji tüketirken karnitin de yıkılarak azalır. L-karnitin sperme de enerji sağlar. Dolayısıyla sperm hareketinde çok önemlidir. L-karnitin aynı zamanda spermin kalitesini yükseltir ve gebelik gelişmesini hızlandırır.
Co-enzim Q: Vücuttaki tüm hücrelerin enerji kaynağıdır. Sperm sağlığı için de önemli olduğu çok sayıda çalışmada ortaya konmuştur. Sperm hareketini artırır. Serbest radikallerden hücrelerin DNA’sının hasar görmesini önler. Yaşla vücuttaki miktarı da azalır.
Bulunduğu yerler: Deniz ürünleri ve hayvan iç organ etlerinde az miktarda bulunmakla birlikte esas olarak dışarıdan alınmalıdır.
OKSİDATİF STRES VE SPERM SAĞLIĞI
Erkekte ve kadında kısırlık nedenleri arasında “oksidatif stres” olarak bilinen durumun gerçekten de çok yaygın olduğu bilimsel çalışmalarda kanıtlanmıştır. Oksidatif stres, semende “serbest ya da reaktif oksijen türevleri” diye adlandırılan bazı moleküllerin varlığından kaynaklanır. Sperm hücresinin membranını ve DNA’sını parçalayan bu moleküller “oksidanlar” olarak da bilinir. DNA ise doğacak çocuğun yapıtaşlarıdır. Dolayısıyla, hasarlı DNA’lar çocukta düşük ya da doğumsal anomalilere neden olabilir. Erkek kısırlığı ile oksidatif stres arasında anlamlı bir ilişki gösterilmiştir. Semendeki oksidanların spermlere zarar vermesi, yine semende bulunan antioksidanlar tarafından engellenir. En önemli antioksidanlar C ve E vitaminleridir. Eğer semendeki oksidanların miktarı antioksidanları aşarsa oksidatif stres var demektir. Oksidatif stresin ise fertiliteyi azalttığı açık olarak gösterilmiştir. Hatta standart sperm testleri normal bile çıksa, oksidatif stres bulunabilir. Bu konuda bizim araştırmalarımız da serbest oksijen radikallerinin erkekte kısırlık nedeni olabileceğini açık olarak ortaya koymuştur.
Cebesoy FB, Aydos K, Unlu C. Effect of sperm chromatin damage on fertilization ratio and embryo quality post-ICSI. Arch Androl. 2006 Sep-Oct;52(5):397-402.
CİNSEL İLİŞKİ ZAMANLAMASI
Doğru zamanda cinsel ilişkiye girilmesi, gebelik şansını anlamlı derecede artırır. Bu çok önemli bir saptamadır.
1) Eşinizde yumurtlama zamanını iyi tayin edin ve ilişkiyi de bununla uygun günlerde yapın. Kadınlarda, kabaca adetin ilk gününden itibaren 12 ve 14. günler arasında yumurtlama olur. Ama adet siklusu her kadında değişebilir. Bu nedenle daha kesin zamanlama metodlarına ihtiyaç olabilir. Bunu Jinekolojik değerlendirme ile anlamak en iyisi. Ama yumurtlama olduğunda vücut ısısındaki yükselmenin hissedilmesi ya da ölçülerek bulunması da, zamanlama konusunda fikir verebilir.
2) İlişki gününün belirlenmesi çok önemlidir. Eşinizin yumurtlama gününden önceki 2-3 gün süresince cinsel ilişkiye girmeyin, sperm çıkarmayın. Böylece yumurtlama zamanına daha fazla sayıda sperm birikecektir.
3) Eğer kayganlaştırıcı jel kullanıyorsanız, sperme zarar vermeyenleri tercih edin.
4) Cinsel ilişki pozisyonları da önemlidir. Spermin vajen içinde daha derine bırakılacağı pozisyonlar tercih edilmeli.
ÖZET
Özellikle sperm sayısının düşük olduğu olgularda aşağıdaki önelmeler faydalı olabilir:
1. Aralıklarla en az 2 tane sağlıklı sperm tahlili yaptırın.
2. Elektromanyetik dalgalardan, böcek ilaçlarından, tarımsal ilaçlardan, sigara ve dumanından, soyalı ürünlerden, alkolden, plastiklerden, dar iç çamaşırı giymekten, sıcak banyo ve saunalardan, uzun süreli bisiklete binmekten sakının. Stresten uzak durun.
3. Spermi besleyici ve koruyucu yiyecekler tüketin, bu yönde önerilen bitkisellerden ve destekleyici ürünlerden kullanın. Özellikle çinko, selenyum, CoQ10, E vitamini, folik asit, B12, L-karnitin ve antioksidan içeren yiyecekler alın.
4. Erkek hormon dengesini destekleyen bitkiseller alın.
5. Cinsel ilişki zamanlamasına dikkat edin.