METABOLİK SENDROM VE YAŞAM TARZI
Erkeklerde çocuk sahibi olma şanslarını etkileyen önemli faktörlerdir
Metabolik sendrom, erkekte sperm fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen bir takım hormonal değişikliklere verilen genel addır. Burada iki önemli faktör söz konusu olur:
1) Vücutta yağ kitlesinde artış
2) Oksidatif stres
Vücutta yağ kitlesinde artış yani aşırı şişmanlık, erkekte sperm yapımında önemli rol oynayan testosteron hormonunu düşürerek etkisini gösterir. Çünkü yağ dokusu, testosteronu östrojene çevirerek, kanda testosteronun düşmesine neden olur. Bunun aksine, östrojen ise yükselir. Oysa testosteron ile östrojen arasında sabit bir denge olmalıdır. Bu denge bozulunca hem sperm üretimi aksar hem de cinsel fonksiyonlar geriler.
Metabolik sendromda testosteron dışında leptin, resistin ve ghrelin adlı hormonların da kan düzeyleri bozularak, sperm yapımını bozabilir. Bu hormonlar vücuttaki yağ hücrelerinin yıkımı neticesi açığa çıkarlar. Yağ hücrelerindeki artış, bunların salınımında ciddi düzensizliklere neden olabilir. Doğal yolla baba olmak isteyen erkeklerin fazla kilolarından kurtulmaları bu bakımdan önem taşır.
Bir grup erkek üzerinde yapılan araştırmada, yaşam tarzının düzeltilmesi, sağlıklı beslenme, sigaranın kesilmesi, stres, aşırı alkol ve kafeinden uzak durulması, düzenli egzersizlerin sağlıklı bir üreme fonksiyonu için son derece önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Bir diğer bilimsel araştırma da, tüp bebeğe giren çiftlerde erkeğin aşırı kilolu olması ve aşırı alkol ve sigara tüketiminin gebelik başarısını düşürdüğü, meyve ve tahıl ile beslenmenin ise aksine artırdığı anlaşıldı. Kırmızı et tüketimi ve ani zayıflama diyetleri de üreme fonksiyonlarını olumsuz etkilemekteydi. Araştırıcılar, yaşam tarzı ve beslenmede yapılacak düzenlemelerin üreme başarısını anlamlı derecede artıracağını önermekteler.
Benzer şekilde geniş bir hasta popülasyonu üzerinde yapılan bir başka araştırmada da yağsız süt, kabuklu deniz ürünleri, domates, marul benzeri yeşil salata, meyve (kayısı, şeftali) tüketen erkeklerde sperm kalitesinin daha yüksek olduğu; aksine yoğurt, kırmızı et ürünleri, patates, süt ve süt ürünleri gibi yağ hücrelerini yıkıcı ürünlerin sperm kalitesini bozduğu bildirilmiştir.
Antioksidan beslenme de sperm kalitesini önemli ölçüde etkiler. Örneğin karbonhidrat, lifli yiyecekler (sebze, meyve), folik asit, C vitamini, likopenden zengin, protein ve yağdan fakir beslenmein oksidatif stresi azaltarak sperm kalitesini yükselteceği de bilinmekte.
Burada adı geçen likopen üzerinde biraz durmakta fayda var. Likopen sebze ve meyvelerde doğal olarak bulunan bir pigmenttir, yani
renk verir. Aynı zamanda da güçlü bir antioksidan etkiye sahiptir. Ne var ki vücudumuz bunu kendi üretmez, dışarıdan almak gerekir. En önemli likopen kaynakları ise domates başta olmak üzere karpuz, kırmızı greyfurt ve tropikal meyvelerdir. Salçada yoğun bulunur. Pişmiş domateste miktarı artar ve zeytinyağı ile birlikte alındığında ise emilimi daha fazla olur. Bu nedenle yemeklere konulan domates ya da salça likopen için iyi bir kaynak teşkil eder. Likopenin kanserde hücre onarımında ve cildin yenilenmesinde de önemi olduğu gösterilmiştir.
Oksidatif stres denilen durum ise, serbest oksijen türevleri olarak bilinen (ROS) bir takım moleküllerin sperm hücrelerinde yaptıkları hasarı ifade eder. Bu durumda spermlerin yumurtayı döllemeleri ya da oluşan embriyonun sağlıklı gelişimi bozulabilir. Erkeğe bağlı infertilite olgularının %30-40’ında böyle bir durum söz konusudur. Aslında spermlerin normal çalışabilmesi için bir miktar ROS gerekir. Ama ROS miktarı artarsa bu toksik etki göstermeye başlar. Örneğin aşırı sigara içimi semende lökosit miktarını artırır. Lökositler ise en önemli ROS kaynağıdır. Sigara aynı zamanda, ROS’dan koruyucu bir enzim olan süperoksit dismutaz (SOD) enziminin miktarını da azaltarak zararlı etkide bulunur.
Oksidatif stresten koruduğu iyi bilinen kaynaklar A, B, C ve E vitaminleridir. Folik asit ve çinko da spermlerin DNA’larını oksidatif stresten korurlar. Bunların miktarındaki azalma sperm fonksiyonlarında ciddi bozulmayla sonuçlanır. İlginç olanı, bu ürünlerdeki eksiklik sperm değerlerini bozmasa da, sperm fonksiyonlarını bozabilir. Bir diğer ifadeyle bu maddelerin dışarıdan verilmesi belki sperm parametrelerini düzeltmez ama sperm DNA sağlığını düzelterek çocuk olma şansını artırabilir. Folik asit, çinko, E ve C vitaminleri gebelik oranlarını ve sağlıklı embriyo gelişimini anlamlı derecede artırır.
Oksidatif stresten koruyucu antioksidan yiyecekler şunlardır:
- beta karoten, A vitamini (havuç, ıspanak, domates, papaya, guava, kiraz, kavun, şeftali)
- C vitamini (guava, kiwi, mango, ananas, çilek, domates, brokoli, lahana, portakal, limon)
- E vitamini (marul, yer fıstığı, badem, Hindistan cevizi, mısır, zeytin yağı, buğday, tahıl)
- Çinko (asparagus, patates, sebze, yumurta, balık)
- Multivitamin içeren ürünler (beta karoten 5000 ünite, C vitamini 60 mg, E vitamini 30 ünite, çinko 15 mg)
Bazı faydalı notlar:
1. Sperm siklusu 64 +/- 8 gün sürer. Dolayısıyla, bir tedaviye başlanıldığında ilk sağlıklı spermlerin çıktığını görmek için bazen 3 aya kadar beklemek gerekebilir.
2. Nedeni bilinmeyen denilen erkek faktörü infertilite olgularının yaklaşık %10’unda Y kromozomunda bazı genlerde eksiklik bulunabilir. Bu eksikliğin yerine göre, sperm çıkma şansı da değişir. Bunu Y kromozom mikrodelesyon testi ile anlayabiliriz.
3. Klinefelter sendromu olan erkeklerin yarısında mikroTESE ile sperm bulmak mümkündür. Bunların çocukları genetik olarak normaldirler.
4. Erkek 35 yaşını geçtikten sonra, çocuk sahibi olma şansı da azalmaya başlar. Düşük ve anomalili doğumlarda bunu göz önünde bulundurmak gerekir.
5. Sperm analizi normal de gelse, sperm DNA’sında hasar olabilir ve bu da çocuk olmasını önler. DNA hasar testleri ile bunu ortaya koymak mümkündür.
6. Oksidatif stres, sperme bağlı infertilite olgularında önemli bir yer tutar. Oksidatif stres sperm parametrelerini bozarak kendini gösterir. Yaşam tarzında düzenlemeler yapmak, varikosel ameliyatı, bazı vitaminler ve antioksidan yiyecekler bundan koruyabilir.
7. Azoospermili erkelerde FSH hormonundaki bozulmalar, TESE ile sperm çıkma şansını etkilemez. mikroTESE, azoospermide en iyi tedavi yöntemidir.
8. Varikosel ameliyatı ve bazı seçilmiş olgularda ilaç tedavisi TESE ile sperm bulma şansını artırabilir. Varikosel ameliyatı mikrocerrahi teknikle yapılırsa, başarısı daha da artar.
KAYNAKLAR
Esteves SC, Agarwal A. Novel Concepts in Male Infertility. Int Braz J Urol 37; 5-15, 2011.
Goulis DG, Tarlatzis BC. Metabolic syndrome and reproduction: I. testicular function. Gynecol Endocrinol. 2008 Jan;24(1):33-9.
Michalakis K, Mintziori G, Kaprara A, Tarlatzis BC, Goulis DG. The complex interaction between obesity, metabolic syndrome and reproductive axis: a narrative review. Metabolism. 2013 Apr;62(4):457-78.
Homan G, Litt J, Norman RJ. The FAST study: Fertility ASsessment and advice Targeting lifestyle choices and behaviours: a pilot study. Hum Reprod. 2012 Aug;27(8):2396-404.
Braga DP, Halpern G, Figueira Rde C, Setti AS, Iaconelli A Jr, Borges E Jr. Food intake and social habits in male patients and its relationship to intracytoplasmic sperm injection outcomes. Fertil Steril. 2012 Jan;97(1):53-9.
Mendiola J, Torres-Cantero AM, Moreno-Grau JM, Ten J, Roca M, Moreno-Grau S, Bernabeu R. Food intake and its relationship with semen quality: a case-control study. Fertil Steril. 2009 Mar;91(3):812-8.
Mendiola J, Torres-Cantero AM, Vioque J, Moreno-Grau JM, Ten J, Roca M, Moreno-Grau S, Bernabeu R. A low intake of antioxidant nutrients is associated with poor semen quality in patients attending fertility clinics. Fertil Steril. 2010 Mar 1;93(4):1128-33.
http://www.bilgiustam.com/likopen-nedir-faydalari-ve-zararlari-nelerdir/