Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte havalarda soğuma da kendini hissettirmeye başladı. Bunun üreme fonksiyonlarını nasıl etkileyeceği konusu da ister istemez akla geliyor. Eskiden beri genel bir kanı olarak kış aylarında ve bahar başlangıcında kadınların gebe kalmasının daha kolay olduğuna inanılmıştır. Acaba bu gerçekten bilimsel olarak da doğru mu?
İşin aslı, kışın soğuğunda biz titrerken, sıcaktan uzak kalan spermler bundan çok mutlu olmakta. Geçtiğimiz yıllarda İsrail’de Ben-Gurion Üniversitesinden bir grup bilim insanı mevsimlerin üreme fonksiyonları üzerine etkilerini araştıran bir çalışma yaptılar. Üç yıl süreyle 6455 sperm örneğinin incelendiği bu araştırmanın sonuçlarına göre gerçekten de kış ve baharın ilk aylarında sperm sayısının ve hareketinin, diğer mevsimlere göre daha yüksek olduğu ortaya çıktı. 11 bin 929 erkeğin 18 yıllık değerlerinin incelendiği Utah Üniversitesi kaynaklı bir başka çalışmada da benzer sonuçlar alındığı görülmekte. Sperm yoğunluğu ağustostan ekime doğru gidildikçe düşüp, havaların soğumasıyla birlikte artmakta. Aslında sonbahar aylarında doğum sayısında artış olması da bununla anlamlı bir uyum göstermekte. Pennsylvania Üniversitesi’nden bildirilen sonuçlara göre doğumların %17’si baharda görülürken, sonbaharda bu oran %29’a çıkmakta. Her ne kadar insanda bu konuda çok az sayıda çalışma yapılmış olsa da, hayvanlar arasında kış aylarında sperm değerlerinde bir yükselme olduğu önceden beri bilinmekte. Şimdi ise bunun insanlarda da geçerli olduğunu görüyoruz.
Ancak burada vurgulanması gereken nokta, kışın görülen sperm değerlerindeki artışın, sadece sperm tahlilleri normal olan erkekler için geçerli olduğu. Oysa sperm sayısı düşük olanlarda böyle bir ilişki ortaya çıkmıyor. Çünkü spermi bozuk olanlar sonbaharda daha fazla sayıda hareketli sperm çıkarırken, baharda normal morfolojili spermleri artmakta. Dolayısıyla, spermin bozuk bulunduğu erkeklerin sonbahar ya da bahar aylarında çocuk yapmaya niyetlenmeleri de önerilebilir.
Aslında aşırı sıcakların sperm kalitesini bozduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Optimum sperm üretimi için testislerin düşük ısıda bulunmaları gerekir. Sıcaklığı artarsa sperm yapımı azalır, anormal sperm çıkışı da artar. Şurası biliniyor ki, sauna ve sıcak banyo alışkanlığı olanlarda oksidatif strese bağlı sperm DNA hasarında artış görülecektir. Zaten bu nedenle de inmemiş testis olgularında sperm sayısı azoospermiye kadar bozulabilmekte. Diğer yandan, sigara, elektromanyetik dalgalara maruziyet ya da içinde bulunulan ortamdaki kimyasal toksinler de sperm kalitesinde bozulmaya katkıda bulunabilir. Sadece mevsimleri değil, buna eşlik eden bu gibi faktörleri de birlikte değerlendirmek gerekir. Kış aylarının spermler üzerindeki olumlu etkisinin bir diğer nedeni de testosteronda artış olmasıdır. Yüksek testosteron cinsel arzuyu da artırır ki bu da beraberinde daha hızlı gebe kalınmasını sağlar.
Dolayısıyla, çocuk yapmaya niyetlenen çiftler için kış ayları çok idealdir. Kasım ve Aralık en fertil aylar olarak görülmekte. Ancak hiç kuşkusuz, bunu destekleyecek diğer tedbirlerin de alınması gerekir. Sağlıklı bir beslenme ve yaşam tarzı ile zararlı alışkanlıklardan uzak kalınması önemli. Ama hepsinden öte, kısırlığa neden olabilecek diğer faktörlerin de tedavi edilmesi için bir ön muayeneden geçilmesi ihmal edilmemeli.
Bu yazı https://www.milliyet.com.tr sayfasında yayınlandı
Resim: https://publicdomainvectors.org