Kök hücre çalışmaları hızla ilerliyor. Özellikle kemoterapi ya da radyoterapi alacak erkeklerde önceden testis dokuları saklanarak, ileride yeniden testisleri içine nakledildiğinde sperm üretimi başlayabilir.
Değişik nedenlere bağlı kanser olgularında erkeklerde en büyük sorun, tedavinin testislerde sperm üretimini bozmasıdır. Genç yaşta tedavi almak zorunda kalan hastalarda primer hastalık tamamen iyileşse bile, ileride azoospermi gelişmesi bunların doğal yolla çocuk sahibi olmalarını engeller. Gerçekten de kemoterapi ya da radyoterapi hastaların %80’inde sperm üretimini tamamen ortadan kaldırmakta. Her ne kadar büyük kısmı 4 yıl içinde az da olsa sperm yapmaya başlasa da, geri kalanlarında sorun devam edebilir.
“Resim Testis içinde, seminifer tubüllerde sperm hücreleri. Mavi renkli kısımlar, olgun spermlerin kuyruklarını göstermekte (Susumu Nishinaga/SPL)”
Geçtiğimiz aylarda Pennsylvania Pittsburgh Tıp Fakültesi’nden Dr. Kyle Orwing ve ekibi, hayvanlarda yaptıkları bir çalışmada bu konuda umut veren önemli sonuçlar elde ettiler. Araştırıcılar, henüz puberteye girmemiş genç hayvanların testislerinden kök hücreleri (spermatogonium) ayrıştırdıktan sonra bunları dondurup sakladılar. Arkasından kanser tedavisi yapar gibi hayvanlara kemoterapi ilaçları verildi. Kontrollerde tüm hayvanlarda sperm üretiminin bozulduğu görüldü. Yani sperm çıkışı sıfıra inmişti. Bunun üzerine, birkaç ay geçtikten sonra dondurdukları testis dokularını çözerek yeniden testise naklettiler. Bir süre sonra hayvanlarda normal sperm yapımının başladığı görüldü. Hatta bu spermlerle embriyo bile elde edilebildi.
Netice olarak, kemoterapi öncesi testislerden kök hücreler alınıp saklanırsa, ileride bunları hastanın kendi testisine naklederek normal sperm çıkışının devam edebileceği ve doğal yolla gebe kalınabileceği kansına varıldı. Dünyada birçok ülkede bugünden testis dokuları alınıp dondurularak saklanmaktadır; belki ileride yeniden testisleri içine nakledilerek üremeleri sağlanabilir ümidiyle.
Kaynak: Cell Stem Cell, DOI: 10.1016/j.stem.2012.07.017 / New Scientist 05 November 2012 No: 2890