Sperm tahlili normal de olsa çocuk sahibi olamayan ve izah edilemeyen infertilite olarak tanımlanan olgularda sperm metabolizma bozuklukları, tedaviye ışık tutacak yeni bir alan oldu. Çin Nanjing Üniversitesinden geçtiğimiz günlerde bildirilen bir araştırmanın sonuçları, sperm üretiminde rol oynayan bazı yapı-taşlarındaki bozukluklara bağlı erkek kaynaklı kısırlığın nedenleri konusunda çok önemli bilgiler vermiştir.
Sperm hücresi, aynen bedenimizde olduğu gibi karışık bir metabolizmaya sahiptir. Spermin metabolizmasını inceleyen bilim alanı “metabolomik” olarak adlandırılır. Bu güne kadar yapılan çalışmalar genellikle genetik bozukluklar üzerinde yoğunlaşmıştır. Oysa genetik dışında da sperm fonksiyonlarını etkileyen çok önemli moleküler etkileşimler bulunur. Bu yapıyı bir binanın inşasına benzetebiliriz. Nasıl önce bir plan çıkarılır ve bu plana göre taşlar yerleştirilirse, genlerimiz de sadece taşların yerleştirileceği planı oluşturur. Vücudumuzdaki yapı-taşları ise proteinlerdir. Genetik plana göre proteinler dizilerek hücreyi yapar. Ancak sadece taşları üst üste dizmek yetmez, bunları belli bir düzende dekore ederek, içerisinde yaşanılabilecek bir ev haline getirmek gerekir. İşte sperm metabolizması, hücrenin dekorasyonunun sağlar, yani proteinlerin bir düzen içerisinde çalışarak spermin yumurtayı döllemesini, neticede de sağlıklı bir embriyoyu gelişimini mümkün kılar.
Bu araştırmada spermin görev yapmasında rol alan başlıca yapı-taşlarının tryptofan, fenilalenin, glisin, serin, treonin, izolösin, prolin, ve valin adlı amnioasitler olduğu gösterildi. Bu aminoasitler birleşerek proteinleri yapar. Şayet bunlarda bir eksiklik söz konusuysa spermin fonksiyonları da bozulur. Yine aynı araştırmanın sonuçlarına göre hidroksifenil asetik asit adlı bileşik de proteinlerin çalışmasını bozacak zararlı metabolitlere karşı önemli bir koruyucu olarak bildirilmekte. Bunların yanı sıra hücre içinde işleyen çok sayıda başka metabolik reaksiyonun da spermin sağlıklı görev yapmasında rolü olduğu ortaya konuldu. İşte, spermin yapı-taşları ve bunların karşılıklı bir uyum içerisinde çalışmasını bozan eksiklikleri saptarsak, önemli bir kısım olguda çocuk sahibi olamama sorunu da büyük oranda çözülebilecektir. Sperm metabolizmasına yönelik biyomarkır düzeylerini saptayarak şimdiden yeni tedavi stratejileri belirlemek mümkündür; özellikle yaşam tarzındaki düzenlemeler, antioksidanlar, testis çalışmasını bozan hormonal dengenin düzeltilmesi ve eksik yapı-taşlarının yerine konulmasına yönelik tedaviler bu yönde faydalı olabilir.
Kaynak: Qiao S, Wu W, Chen M, Tang Q, Xia Y, Jia W, Wang X. Seminal plasma metabolomics approach for the diagnosis of unexplained male infertility. PLoS One. 2017 Aug 10;12(8):e0181115.