Yaşlanmada fizyolojik olarak cinsel güçte düşüş görülür. Bu normaldir. Ama bu düşüşün derecesi ve başlama yaşı kişiden kişiye farklılık gösterir. Yaşla birlikte özellikle ateroskleroz, testosteron düşüklüğü ve nörojenik zayıflamaya bağlı olarak penil sertleşme gücünde de azalma ortaya çıkar. Ereksiyonu sağlayacak kasların gücü azalır, ejakulasyon gecikir, cinsel arzu yani libido düşer ve orgazıma ulaşma süresi uzar. Böyle durumda önceden yeterli olan erotik yada dokunsal cinsel uyarılar artık yetmez hale gelir ve daha güçlü uyarılara ihtiyaç oluşur. Bu, yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
İktidarsızlık gelişiminde risk faktörlerinin başında hipertansiyon, şeker hastalığı, damar sertleşmesi (ateroskleroz), aşırı alkol tüketimi, sigara, hipertansiyon ilaçları ve sedatifler gibi ilaçlar gelmektedir.
Peniste yeterli sertleşmenin olmaması ya da devam ettirilememesi pikojenik nedenlerden de kaynaklanıyor olabilir. Olguların %30’unda psikojenik faktörler söz konusudur. Aslında, beyinden kalkan uyarılar peniste hem sertleşmeyi oluştururlar hem de bu sertleşmeyi baskılayabilirler. Eğer stres, depresyon, korku, davranış bozukluğu gibi bir durum varsa, beyinden ereksiyonu sağlayacak uyarılar gelmeyeceği gibi, baskılayıcı uyarılar da açığa çıkarak cinsel fonksiyonları engeller. Psikojenik nedenlerin ortaya çıkmasında kişinin cinsellikle ilgili bilgileri, aile ve çevresel faktörler, kültür, daha önceki cinsel ilişki deneyimleri, kendine güven, korku, yanlış inançlar, kendinde ve eşine ait fiziksel kusurlar, eşinin bilgisi de çok önemlidir. Gebe bırakma korkusu, bulaşıcı hastalık kapma riski, başka kadınlarla ilişki kurarken korku, ilk gece (gerdek gecesi) korkusu da sorumlu olabilir.
İktidarsızlığın nedenleri arasında hormon bozuklukları ancak %5 hastada saptanır. Testosteron hormonu yetmezliği ve prolaktin yükselmesi en sık görülenleridir.
Hastaların %10-20’sinde ise sinir sistemindeki bir bozukluk söz konusudur. En önemlisi omurilik yaralanmalarıdır. Beyin ile ilgili hastalıklar nadirde rastlanılsa iktidarsızlık nedeni olabilir. Şeker hastalığı, alkolizim, prostat ya da mesanenin büyük ameliyatları da penisi uyaran sinirleri zayıflatarak veya yaralayarak empotans yapabilir.
Penise gelen kan akımının azalması, penil sertleşmeyi bozarak iktidarsızlığa yol açar. Şeker hastalığı, damar sertliği (ateroskleroz), kolesterol yüksekliği ya da yaralanmalar kan akımını bozan nedenlerdir. Tek başına sigara bu mekanizma ile erkesiyonu bozabilir. Günde 1 paket sigara içenlerde 30 yıl, 2 paket içenlerde ise 15 yıl içerisinde ereksiyon bozukluğu görülme riski %70 civarındadır. Aşırı şişmanlık da peniste ereksiyon kusuru yaratabilir.
Penise gelen kan akımının azalmasına neden olan diğer durumlar ise doğmalık damar anomalileri, penis ameliyatları, Peyroni hastalığı (50 yaşlarından sonra ortaya çıkan ve peniste giderek artan eğrilmeye neden olan, sonuçta vajene giremeyecek kadar eğilme ile sonuçlanabilen ve iktidarsızlığa yol açabilecek bir hastalık), ışın tedavisi vd.’leridir.
Kronik böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, siroz, tiroid hastalıkları da empotans yapabilir.
Bazı ameliyatlardan sonra da penisin sertleşmesi bozulabilir. Bunlar arasında en sık karşılaşılanları radikal prostatektomi, beyin ve omurilik ameliyatları, rektum ameliyatları, aort damar ameliyatları, açık ve kapalı prostat ameliyatları, uretra darlıklarına yönelik ameliyatlar, penis ameliyatlarıdır.