Günümüz şartlarında gerek ekonomik sıkıntı gerekse yanlış bilgilenme veya alışkanlık nedeniyle olsun beslenme düzeninde bazen ciddi boyutlara ulaşabilecek eksikliklerle sık karşılaşır olduk. Bunlardan birisi de B12 vitamini. Gerçekten de neredeyse toplumun üçte biri bu vitamini yetersiz almakta ve bununla bağlantılı rahatsızlıklardan yakınmakta. Erkek kaynaklı kısırlık nedenleri arasında da B12 vitamini eksikliğinin önemli bir yeri olduğunu görüyoruz. Çünkü B12 vitamini bitkisel besinlerde bulunmaz, temel kaynağı kırmızı et ve yumurta başta olmak üzere hayvansal ürünlerdir. Ülkemizde yapılan araştırmalarda B12 eksikliği saptanan şahısların beşte birinde yetersiz beslenme ön plana çıkmakta. Aslında tek neden et tüketimi azlığı değil, mide-bağırsak hastalıkları, bazı anemi türleri, kullanılan ilaçlar da buna yol açabiliyor. En sağlıklısı kanda B12 vitamini ölçümü yaptırılması, düşükse bunun nedeninin araştırılması.
B12 vitamini, ya da diğer adıyla kobalamin, hücrelerin genetik yapılarının sağlıklı çalışması ve hücre çoğalması için gereklidir. Bu nedenle de eksikliğinde sperm hücrelerinin çoğalma kapasiteleri azalır ve tahlillerde sperm sayısı düşük çıkar. Hatta testis dokusunda atrofiye kadar giden doku kaybı gelişebilmekte. Diğer yandan hücrelerimizin normal çalışabilmesi için çekirdeğinde DNA’sı üzerinde belli yerlere metil molekülü bağlanmalı. İşte B12 vitamini DNA’ya metil sağlayan önemli bir kaynaktır. Bu vitamin eksikliklerinde spermlerde DNA hasarının arttığı gösterilmiştir. DNA hasarındaki yükselme sperm kalitesini ve embriyo gelişmesini bozarak erkeklerde kısırlık yaratan önemli bir faktördür. Bilimsel araştırmalar, B12 vitamini verilen erkeklerde sperm sayısının ve motilitesinin arttığını, DNA hasar oranlarının ise anlamlı ölçüde azaldığını göstermekte. B12 vitamini aynı zamanda antiinflamatuvar etkiye sahiptir, yani testiste iltihap hücrelerinin, lökositlerin birikmesini önler. Oysa lökositler salgıladıkları zararlı oksijen ürünleriyle oksidatif stres yaratarak spermin hareketini, yumurtayı dölleyebilmesini önler, daha ileri aşamalarında da DNA hasarı yaparak spermlerin ölümüne neden olur.
B12 vitamininin bir diğer işlevi de homosistein maddesinden, vücudumuz için gerekli metiyonin aminoasitinin yapımına aracılık etmesidir. Eksikliğinde vücutta homosistein birikir ve toksisiteye yol açar. Bilimsel araştırmalar aşırı homosistein birikiminin testislerin çalışmasını ve sperm kalitesini ciddi derecede bozduğunu ortaya çıkardı. Homosisteinin fazlası, nitrik oksit olarak tanıdığımız ve hem sperm hareketi hem de cinsel fonksiyonlarda çok önemli rol oynayan bir aracı molekülün de üretimini engellemekte. O nedenle de yeteri kadar B12 vitamini almalıyız ki hem spermlerde bu şekilde bir hasarlanma ortaya çıkmasın hem de cinsel aktiviteler normal sürdürülebilsin.
B12 vitamini hayvansal gıdalardan temin edilebilir. Şayet bu yeterli değilse dışarıdan hazır preparatlar şeklinde de alınabilir. Ancak ağızdan alındığında sindirim sisteminden emilimi kolay olmamakta. Kronik gastrit, ülser, kolit gibi çoğumuzda görülebilecek hastalıklar bunun vücuda girişini kısıtlamakta. Ayrıca, B12 vitamininin emilimi için midemizden salgılanan bir enzime de ihtiyaç vardır. Farkında olmadan bu enzim eksikse, yine ağızdan alınacak preparatlar etkisiz kalacaktır. Böyle durumlarda aralıklı olarak B12 enjeksiyonları yapılabilir. Yine de alınabilecek en kolay tedbir olarak dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmek en iyisidir.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/ sayfasında yayınlandı.
Resim https://openclipart.org/