Cep telefonları artık sadece yaşantımızın değil, vücudumuzun da adeta bir parçası haline geldi. Özellikle genç nüfusta başlıca iletişim aracı olarak kullanılmakta. Bilimsel araştırmalar telefon kullanımındaki artışın insan sağlığı için ciddi bir tehdit potansiyeli oluşturduğu yönünde uyarmakta. Bunların başında da üreme sağlığında bozulma gelmekte.
Cep telefonlarından yayılan elektromanyetik dalgalar kolaylıkla vücudumuzdaki dokulara nüfuz edebilmekte. Bu nedenle de belli bir frekansın üzerinde üretilmelerine izin verilmez. Yine de telefon kullanıcılarında baş ağrısı, tansiyon yüksekliği, uyku bozuklukları gibi şikayetlerde artış dikkat çekmekte. Hatta menenjioma, glioma gibi beyin hastalıklarıyla bağlantısı üzerinde de durulmakta. Elektromanyetik dalgaların yarattığı bir diğer sorun da testisler üzerindeki zararlı etkileri. 1492 erkeğin sorgulandığı bir araştırmanın sonuçları, özellikle telefonun pantolon cebinde taşınması durumunda spermlerin canlılığı ve hareketinde %8 oranında azalma olduğunu göstermekte.
Evlilik çağında çiftlerin yaklaşık beşte biri kısırlık nedeniyle tedavi arayışına girer. Bunların yarıya yakınında ise sorun erkekten kaynaklanmakta. Ne yazık ki bunların da çoğunda sorunun kaynağını teşhis edemiyoruz. Kısırlık sorunu son 10 yılda anlamlı bir artış göstermiş durumda. Buna paralel olarak yaygınlaşan bilgisayar, cep telefonu, internet, baz istasyonları gibi kaynaklardan çıkan elektromanyetik dalgalar üreme kapasitesindeki düşmede önemli bir etken olabilir.
Testise yakın taşınan telefonların tehlikesi hem testislerde ısı artımı yapmaları hem de spermlerde DNA hasarı oluşturmalarıdır. Testisler skrotum kesesi içinde normal vücut ısısından 3-4 derece daha soğuk ortamda çalışır. Oysa telefondan yayılan elektromanyetik dalgalar testisleri ısıtarak sperm üretimini bozar. Bu sırada testislerde testosteron yapımı da azalır. Telefonun 6 dakika çalışması durumunda cilt üzerindeki ısıyı 2-3 derece artırdığı gösterilmiştir. Elektromanyetik dalgalar aynı zamanda spermlerin içinde yüzdüğü seminal sıvıda zararlı metabolitleri de artırarak neticede genetik malzemelerinde hasarlanmaya yol açmakta. DNA hasarındaki artışın spermlerin yumurtayı dölleme kapasitesini azalttığı, hatta düşüklere neden olduğu bilinmekte. Bütün bunlar üst üste eklenince erkeğin eşini gebe bırakma şansı da azalacaktır.
Bir araştırmaya göre erkek popülasyonunun yarısının telefonlarını pantolon ön cebinde taşıdıkları gösterilmiştir. Araştırıcılar bunlarda sperm sayısının %10, morfolojisinin ise %15 normalden daha düşük olduğunu bildirmekte. Şayet telefon kullanım süresi günde 1 saati geçiyorsa, spermlerdeki sorun da 2 kat artmaktaydı. Konuşma sırasında telefon şarjda tutuluyorsa sonuçlar daha da düşük bulundu. Hiç kuşkusuz buradaki bozulmayı sadece telefonla izah edemeyiz; dizüstü bilgisayarları, yaş, sigara alışkanlığı, obezite, çalışma ortamı gibi yaşam kalitesini etkileyen daha başka faktörler de eşlik ediyor olabilir. Ama her ne olursa olsun, elektromanyetik dalgalara maruz kalınması sperm sağlığı üzerinde ciddi bir tehdit olmayı sürdürmekte.
Netice olarak, sperm sağlığını korumak için cep telefonlarının kullanım süresini kısa tutmaya, pantolon cebinde taşımamaya, kulaklık gibi modern teknolojilerden faydalanarak telefonu testisten uzakta muhafaza etmeye özen göstermeli. Ama hepsinden önemlisi sağlıklı bir yaşam tarzı ve beslenme alışkanlığı edinmenizdir.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/kaan-aydos/ sayfasında yayınlandı
Resim: https://openclipart.org/