Çocuk sahibi olmaya niyetlenen çiftlerin ancak üçte biri o ay gebe kalabilmekte. Tüp bebek de yapılsa, olguların yarısında sonuç alınamaz. Bu durumda erkek yönünden bir değerlendirme yapılırken klasik olarak sperm sayısı, hareketi ve morfolojisi sonuçlarına bakılmakta. Oysa sayının ço Yazının Devamı için tıklayın....
Kısırlık nedeniyle araştırılıyorsanız, sıklıkla sizden kanda FSH ve testosteron hormon düzeylerine baktırmanız istenir. Önce bunun ne anlama geldiğini görelim. FSH, yani follikül uyarıcı hormon beyinden salgılanır ve erkekte testislerde sperm üretiminin sağlıklı biçimde sürdürülmesind Yazının Devamı için tıklayın....
Sağlıklı bir gebeliğin olabilmesi için, önce spermin yumurta içine girmesi ve döllenmeyi başlatması gerekir. Spermin yumurtaya girebilmesi ise 2 önemli fonksiyonu yerine getirebilmesine bağlıdır; güçlü kuyruk hareketi ve akrozom dediğimiz kesenin açılarak içinden yumurtanın zarlarını Yazının Devamı için tıklayın....
Çocuk beklentisi içindeki çiftlerin en büyük hayal kırıklığı, hiç şüphesiz sağlıklı başlayan bir gebeliğin düşükle sonlanmasıdır. Olağan gebelik kontrollerinde fötusun kalp atışını duyan çiftlerin %15’i, ne yazık ki ilerleyen günlerde bebeklerini kaybetmekte. Gebeliğin daha başında te Yazının Devamı için tıklayın....
Erkek tarafından bakınca baba olmak basit bir süreç olarak görülebilir. Her ilişki sonrasında sadece 2 hafta beklemek yeterli. Oysa bunun gerisinde spermin verdiği mücadele inanılması çok güç bir süreç. Çocuk sahibi olmada şansınız, bu sürecin de normal işlemesiyle ilişkilidir. Öncü s Yazının Devamı için tıklayın....
Evli çiftlerin yaklaşık beşte biri, istemelerine rağmen doğal yolla çocuk sahibi olamazlar. Bunların da yarısında erkekte bir sorun bulunur. Bu sorunlar arasında başlıcaları genetik nedenler, hormonlarda bozukluk, enfeksiyon, varikosel, testislerin yerine inmemesi, kemoterapi, ışın te Yazının Devamı için tıklayın....
Varikosel, testisten kirli kanı drene eden damarların anormal genişlemesi ve içindeki kanın geri kaçması olarak tanımlanabilir. Venöz damarların yeterli çalışmaması neticesinde kirli kan uzaklaştırılamayarak birikir ve testiste sperm üretimini bozacak şekilde bir takım değişikliklere Yazının Devamı için tıklayın....
Sperm üretiminin tamamen bozulduğu azospermik erkeklerde bunun neden kaynaklandığı belki de üzerinde en yoğun araştırmaların yapıldığı başlıca konulardan birisidir. Her ne kadar mikroTESE ile olguların üçte birinde az sayıda sperm hücresi bulunarak sorun hallediliyor olsa da, geri kal Yazının Devamı için tıklayın....
Sperm tahlillerinde en can sıkıcı sonuç hiç kuşkusuz azoospermi gelmesidir; yani ölü ya da canlı hiç sperm hücresinin görülmediği durum. Çocuk sahibi olamayan her 10 erkekten yaklaşık birinde azoospermiye rastlanılır. İlk bakışta çok ümitsiz bir durum olarak görülse de, bunların bir k Yazının Devamı için tıklayın....
İlk tüp bebek ile doğum 1978 yılında gerçekleştirildi. Ancak burada yumurtanın dışına bırakılan spermin kendi çabasıyla yumurtaya girmesi bekleniyordu. Oysa bugün kullanılan mikroenjeksiyon tekniği, yani spermin ince bir iğne ile yumurtanın içine yerleştirilme işlemi 1992 yılında başl Yazının Devamı için tıklayın....