İstemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlerin yaklaşık onda birinde sorun testislerdeki bozukluktan kaynaklanan azoospermidir. Bunların üçte birinde mikro TESE yapıldığında sperm elde edilebilmekte ama geri kalanlarında ne yazık ki sperm bulunamamakta. Eğer ilk TESE ile sperm çıkmamışsa, önce bir ilaç tedavisi yapıp arkasından yeniden TESE yapıldığında sperm çıkabileceği, birçok çalışmada bildirilmiştir. Bunlardan birisi de gonadotropin tedavisidir. İşte, geçenlerde Japonya’da Yamaguchi üniversitesinden bir grup araştırıcı, gonadotropin (HCG hormonu) kullanılırsa neden sperm yapımının düzeldiği konusunda yaptıkları bir araştırmanın sonuçlarını yayınladılar. Buna göre HCG, testis içinde gelişmiş olan fibrotik dokuları azaltmakta ve Leydig hücrelerinin hacmini artırarak testosteron üretimini artırmaktaydı. Bunun neticesinde sperm üreten tüpler üzerindeki baskı kalkarak daha rahat çalışma alanı bulmakta, fibrotik dokudan çıkan zararlı maddeler azalmakta hem de testis içinde testosteron hormonu artarak sperm üretimini uyarmaktaydı. Gerçekten de bu tedaviyi alan ve önceki TESE denemelerinde sperm bulunamayan erkelerde daha sonra yapılan ameliyatlarla olgun sperm bulunabilmiştir.
Testis içerisinde temel olarak 2 çeşit yapı vardır. Biri Leydig hücreleri diğeri de içerisinde spermlerin üretildiği seminifer tubüller. Bu tüpler içerisinde kök sperm hücrelerinden olgun spermler üretilerek lümene atılır ve buradan da meni kanallarını izleyerek sperm dışarı çıkar. İşte, azoospermik erkeklerin önemli bir kısmında testis içerisinde işe yaramayan ve normal dokunun yapısını bozan fibrotik doku artışı görülmekte. Aynen bir organımız yaralandığında gelişen nedbe dokusu gibi. Herhangi bir fonksiyonu olmadığı gibi, diğer çalışan yapıları da etkiler. Testiste fibroz doku arttığı zaman bir yandan Leydig hücrelerini baskılar diğer yandan da seminifer tubülleri sıkıştırır. Neticede de hem testosteron üretimi azalır hem de seminifer tubüllerde sperm üretimi bozulur. Gerçekten de azoospermi olgularında testis içindeki böyle zararlı doku gelişimlerinin 10 kat arttığı gösterildi. Bu doku ne kadar artarsa, testis biyopsileri de o kadar kötü gelmekteydi. Oysa HCG tedavisi fibrotik doku alanını anlamlı derecede azaltmaktadır. Bu azalış neticesinde de Leydig hücrelerinin hacmi genişlemekte ve ürettikleri testosteron da artmaktadır. Zaten çalışmada ikinci kez yapılan TESE ile %10 olguda olgun sperm üretiminin başlamış olması da bu bulguları desteklemekte.
Biraz daha detaylı analiz ettiğimizde, azoospermi olgularında testis içinde fibröz doku artar. Bu da sperm üreten tubüllerin çalışmasını bozar. Ama Leydig hücrelerinin hacmi ve sayısı değişmez. Ancak HCG tedavisi ile Leydig hücrelerinin hacmi artar (hipertrofi) ve buna paralel olarak da testosteron salgısı artar. Artan testosteron da 2 şekilde faydalı olmakta: 1) antifibrotik etki ile fibröz dokuyu azaltır ve fibröz doku azalınca da seminifer tubüllerde sperm üretimi rahatlar; 2) artan testosteron sperm üretimini uyarır. Bunların neticesinde de yeniden sperm üretimi başlayabilir.
Diğer yandan, bu tür hormon tedavilerinde en korkulanı, testiste bir tümör geliştirme riskleridir. Oysa bu çalışmada araştırıcılar, uzun süreli de kullanılsa HCG’nin Leydig hücrelerinde tümör yönünde bir değişim yapmadığını ortaya koydu.
Netice olarak bu çalışma, testis hastalıklarına bağlı sperm üretiminin bozulduğu azoospermi olgularında HCG tedavisi yapılırsa, testis içinde sağlıklı sperm üretimini bozan fibrotik doku alanının azalacağını, testosteron üretiminin artacağını ve sperm üretiminin başlayacağını ortaya koymuştur.
Kaynak
Oka S, Shiraishi K, Matsuyama H. Effects of human chorionic gonadotropin on testicular interstitial tissues in men with non-obstructive azoospermia. Andrology. 2016 Nov 16. doi: 10.1111/andr.12292.