Kısırlık nedeniyle yapılan sperm tahlillerinde sıklıkla harekette bozukluk olduğu şeklinde bir sonuç görülür. Doğal olarak bu da daha yolun başında çocuk olma hayallerinizi sarsacaktır. Ama endişe etmeyin, her hareket bozukluğu kısırlık yapacak diye bir kural yok. Şayet sperm çıkıyorsa ve hareketli sperm de varsa, ne kadar düşük olursa olsun her zaman için gebe kalma umudunuz devam eder. Tabii ki hareketli sperm sayısı azaldıkça şans daha da düşer ancak bunun nedenini araştırmadan, bir tedavi almadan hemen umutsuzluğa kapılmanız da gerekmez.
Öncelikle tahlil raporunu doğru değerlendirin. Sperm hareketi verilirken ileri-hızlı, ileri-yavaş, yerinde hareketli ve hareketsiz şeklinde 4 değer görürsünüz. Dikkat etmeniz gereken, ileri-hızlı ve ileri-yavaş oranlarının toplamının 32’nin üzerinde olmasıdır. İleri-hızlı değerleri çoğunda çok düşük gelir, hatta sıfır çıktığı da olur. Oysa ikisinin toplamı 32 ya da üzerindeyse, bunu da yeterli kabul edebilirsiniz. Bir de sayıya dikkat etmeli. Sayı çok yüksekse, hareket düşük de olsa yine yeterli diyebilirsiniz. Burada da kaç tane ileri hareketli sperm olduğuna bakılmalı. 5 milyonun üzerindeyse sorun yok demektir.
Sperm hareket bozukluklarını düzeltemeyeceğimiz 2 koşul bulunur; genetik eksiklik ve yapısal kusurlar. Genetik sorunları ejakulatta bazı markırlara bakarak kısmen de olsa ortaya koymak mümkün. Yapısal kusur dediğimizde ise, spermin kuyruğunu oluşturan iskeletin doğuştan eksikliği ya da kırıkları anlaşılır. Bunları da ne yazık ki ilaçlarla tam anlamıyla onaramayız. Ama sorun metabolik ise, yani spermlerin beslenmesinde ya da metabolizmasında bir sorun varsa bunları ilaç ve bazı tedbirlerle tedavi etmek mümkün.
Spermlerdeki başlıca metabolik sorun artmış oksidatif strestir. Yani içinde yüzdükleri sıvıda biriken toksik maddeler. Bunu ölçerek spermlerin ne kadar kirlendiğini anlayabiliyoruz. O zaman antioksidan ilaçlar ve yaşam tarzındaki düzenlemelerle bunları temizleyebiliriz. Bazı durumlarda FSH ya da testosteron hormonundan da fayda görmek mümkün. Antioksidan tedavi yöntemlerinden diğer yazılarımda detaylı olarak bahsetmiştim. Burada dikkat edilmesi gereken husus, oksidatif stresin asıl kaynağının bulunup, buna yönelik bir tedavi planı yapılmasıdır. Aksi takdirde tam tersi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Bir diğer metabolik sorun ise spermlerin beslenme yetersizliğidir. Spermin hareketi için çinko, selenyum, folat, arjinin, karnitin gibi bazı vitamin, mineral ya da aminoasitlere ihtiyaç vardır. Bunlarda bir eksiklik varsa, dışarıdan takviye edilmeleri faydalı olabilir. Spermin enerji kaynağı mitokondrisidir. Mitokondriyi bir pil gibi düşünebilirsiniz. Nasıl ki pili tükenen bir fenerin ışığı zayıflar, enerji üretimi azalmış bir mitokondri de sperm kuyruğunun hareketini destekleyemez. Bunu da ortaya koyacak testler ve mitokondriyi besleyecek ajanlar mevcut. Sentriol ise kuyruğu hareket ettiren motordur. Hemen spermin başının gerisinde, boyun kısmında bulunur ve tahlillerde boyun bölgesinin şekil bozukluğu şeklinde karşımıza çıkar. İlave testlerle de bozuk olup olmadığı hakkında fikir edinebiliriz. Sentriol hastalıkları diğer nedenlere göre daha zor üstesinden gelinecek yeni bir konudur.
Netice olarak, sperm hareket bozukluğu birçok nedenden kaynaklanabilir. Bir kısmı tedavi ile düzelebilirse de diğerlerinde doğal yolla gebelik şansı düşük kalacağı için tüp bebek gerekebilir. Duruma göre piezzoelektrik ile sperm ya da yumurta aktivasyonu yapılarak fertilizasyon başarısını artırmak denenebilir.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/ sayfasında yayınlandı
Resim https://openclipart.org/