Çocuk sahibi olmaya niyetleniyorsanız öncelikle doğal yolla bunu başarabilmenin yollarını aramalısınız. Ama hemen belirteyim, ilk bir ay içerisinde bunu başarabilenlerin oranı ancak %20 civarındadır. Oysa 1 yıl beklense, bu sayı 4 kat artarak, yüzde 80’i bebeklerini kucaklayabilecektir. Yani doğal yolla çocuk sahibi olmak için biraz sabretmek gerekiyor. Bu sürede akla takılan bir soru, acaba tek çarenin tüp bebek yapılması mı olduğudur. Halbuki tüp bebek yapılsa da başvuran çiftlerin yarısında gebelik görülmeyebilir. Çünkü spermin yumurtayı dölleyememesi ya da embriyoNUN rahime tutunamaması hem doğal yolla hem de tüp bebekle sonuç alınamayacak ortak bir kusurdan kaynaklanıyor olabilir. O nedenle tüp bebeği her zaman sonuç alınabilecek bir hedef olarak görüp, hemen buna yönelmek hayal kırıklığı yaratabilir. Doğru olanı, önce kendinizin alabileceği bazı tedbirleri uygulamak beraberinde de sorunun kaynağını ortaya çıkarmak üzere doktor kontrolünden geçmenizdir.
Bu süreçte kendinizin alabileceği bazı tedbirler aşağıda verilmiştir. Tüp bebek de yapılacak olsa, spermin başarısını artırması bakımından bu uyarıları dikkate almanızda fayda var:
- Antioksidan beslenme tarzını alışkanlık edinin. Folik asit, likopen, selenyum, C ve E vitaminleri ile çinko içeren besinlerin antioksidan kapasiteleri daha fazladır. Bunları içeren kırmızı et, tavuk eti, karaciğer, istiridye, yeşil sebzeler, fasulye, domates, portakal, greyfurt, kivi, kayısı, kuruyemiş antioksidan beslenme desteği olarak önerilir.
- Cinsel ilişki sıklığınızı ayarlayın. Sadece kadında yumurtlama gününe denk gelecek şekilde değil, bunun dışındaki haftalarda da bir ya da 2 kez ilişkiye girecek şekilde bir cinsel hayatınız olsun.
- Soya içeren ürünlerden uzak durun. Günümüzde alternatif protein kaynağı olarak soya içeren et ve süt ürünlerine sık rastlanmakta. Oysa bunlar östrojenik etkileriyle hormonal dengeyi bozarak sperm kalitesini ve üretimini olumsuz etkileyebilir.
- Fazla kilolardan kurtulun. Vücudunuzda biriken yağlar testosteronu östrojene dönüştürerek tahlillerde testosteronunuzun azalmasına yol açacaktır. Testosteron ve östrojen arasındaki dengenin bozulması kısırlık nedeni olabilir.
- Eşlik eden bir hastalığınız olabilir, bunu kontrol ettirin. Örneğin şeker hastalığı meni atımını zayıflatarak, idrar yolu enfeksiyonları ile genital enfeksiyonlar ise bir yandan DNA hasarı diğer yandan da sperm kanallarında tıkanıklık yaparak üreme sağlığınızı bozabilir.
- Zararlı kimyasallarla temastan kaçının. Tarım ilaçları, böcek ilaçları, metal tozları doğrudan sperm sağlığını tehdit edici etkiye sahiptir. Bu alanlarda çalışanlarda sperm bozukluklarına daha sık rastlamaktayız.
- Beslenmenizde yeşilliklere ağırlık verin. Protein kaynağı olarak kırmızı et yerine tavuk ve balık tüketilmesi, taze sebze ve meyveler, bitkisel yağlar ve tahıl bu anlamda faydalı olabilir.
- Sigara ve aşırı alkol tüketimine dur deyin. Hiç tartışmasız sigara sperm sağlığını her yönüyle bozmakta. Sadece sizi değil eşinizi de pasif içici konumuna sokarak gebe kalma şansını düşürür. Aşırı alkol alımının da sperm parametrelerini üç kat düşürdüğü gösterilmiştir.
- Sıcak banyo ve saunalar sperm kalitesini bozabilir. Normalde testisler skrotal kese içerisinde vücut ısısından 3-4 derece daha düşük ısıda bulunur. Uzun süre oturmak, ısıtıcılı araba koltukları, dizüstü bilgisayarlar testislerin sıcakta kalmasına yol açarak üreme sağlığını olumsuz etkiler. Bol, pamuklu ve hafif giysiler tercih edilmelidir.
- Diş sağlığınıza özen gösterin. Çürük dişlerden kaynaklanan bakteriler farkında olmadan sperm kalitesini bozabilmekte. Düzenli diş bakımı yapan erkeklerde sperm kalitesinin daha iyi olduğu gösterilmiştir.
Netice olarak, çocuk yapmaya niyetlendiğiniz andan itibaren yaşam tarzınızı gözden geçirin, doktor kontrollerinizi yaptırın, kısacası sağlığınıza dikkat edin.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/yazarlar/ sayfasında yayınlandı
Resim https://openclipart.org/