Çocuk olmamasında sorunun erkekten kaynaklandığı düşünülen çiftlerde aile mutluluğu için kadınlara büyük görev düşmekte. Bu bakımdan aşağıdaki öneriler anne adaylarına faydalı olabilir.
1) Kocanıza karşı daha sabırlı olun. Kısırlığı kabullenmek kolay değildir ve sorun erkekten kaynaklanıyorsa bu daha da zorlaşır. Bir eş olarak, anlayışlı ve gerçekten sabırlı olmalısınız. Eşiniz zamana zaman sinirlenebilir ya da sizi görmezden gelebilir, ancak bunun onun sorunuyla başa çıkma mekanizması olduğunu unutmayın. Biraz zaman tanıyın ki süreci kabullenip, her zamanki huy haline dönebilsin.
Genelde erkek egemen bir toplumuz, ne zaman çocuk konusu gündeme gelse parmaklar önce kadına doğrultulur. Oysa birden sorunun kendinden kaynaklandığını öğrendiğinde buna tepki göstermesi çok açık. Ne de olsa çevremizdeki zihniyet, erkekliği sperm sayısı ile ilişkilendirme alışkanlığı edinmiş. Bu çok yanlış! Sperm ne kadar bozuk olursa olsun, erkeklik hormonlarının bozulması gerekmez ve cinsel güçte bir değişiklik olmaz. Erkeğin tek başına kendini suçlaması da çok saçma. Çünkü sperm sayısı çok düşük bile olsa, üreme kapasitesi gayet sağlıklı olabilir. Burada belki de yumurtaya ait ya da kadının genital sitemindeki bir defekt çocuk olmasına mani teşkil ediyordu. Ne yazık ki yumurtayı, sperm gibi mikroskop altına koyup inceleyemiyoruz. Elimizde suçlayabileceğimiz sadece sperm tahlilleri var. Oysa yumurtanın içinde de kısırlığa yol açacak ancak açığa çıkaramayacağımız çok sayıda eksiklik bulunabilir. Azoospermi de bile testisten alınan spermler ile gebelik görülmüyorsa, bunun yumurtadan kaynaklanıyor olması mümkündür.
2) Çaresizliğin aile hayatınızı bozmasına izin vermeyin. Ortak doktorunuz dışında kendi başınıza alternatif kaynaklara koşmayın. Bütün bunlar kocanızı daha güvensiz ve içine kapanık hale getirip tedaviden uzaklaştırabilir. Dışarıdan çok güçlü görünse de gerçekte yalnız ve üzgün olabilir. Daha sorunun şokunu yaşarken, planladığınız işlemlere hemen başlamaya hazır olmayabilir ve istemeden de olsa bu adımları atarak onun sıkıntılarını artırabilirsiniz. Düşüncelerinizi önce kocanızla paylaşın, onun fikrini de alın ve ortak kararlar verin.
Erkek kısırlığının tabu olduğu bir toplumda bu durum onun için çok ağır gelebilir. Bunu çevrenize kabul ettirmeniz çok zor. Oysa eşiniz sizi çok seviyor ve bir bebek sahibi olmayı o da en az sizin kadar istiyor. Öncelikle çevrenize karşı davranışlarınızla kocanızın konumunu sarsmamaya özen gösterin. Onu rahatlatın ki, aklı selim kararlar alarak tedavinize devam edebilecek zaman yaratın. Tabii ki bazen çeşitli tedavi seçeneklerini defalarca denemek gerekebilir, bütün bunlar zaman ve sabır ister.
3) Genellikle erkekler duygularını ifade etme konusunda pek iyi değildirler. Daha doğrusu hissettiklerini dışa vurmaktan kaçınırlar. Örneğin kadınlar ağlar ama erkekler ağlamaz. Duygularını ya öfke yoluyla ya da sizden uzaklaşarak ifade etmeye yönelirler. Yine de kocanızı duygularını sizinle paylaşması için teşvik etmelisiniz ama zorlayarak, baskı oluşturarak değil, onu serbest bırakarak açılmasını sağlayın. Nazik olun ve gereksiz çatışmalara girmeyin. Hatta bir terapistten yardım da alabilirsiniz.
4) Kocanızın kısırlık sorununu başkalarıyla tartışmayın. Hele ki aile yakınlarına çocuk olmamasının sorumlusu olarak eşinizi öne sürmeyin. Bunu bir karı-koca mücadelesi gibi gösterip kendinizi masum ilan etmeyin. Bazı çiftlerde daha evliliğin başından beri süre gelen sorunlar bulunabilir, sakın kısırlığı bunda bir tehdit gibi kullanmayın. Kocanızı geri planda tutmak, çocuk olmamasını ortak bir paydaşa indirgeyerek etrafınıza anlatmanız, eşinizi son derece rahatlatacaktır. Yaşadıklarınızı ailenizle ya da yakınlarınızla paylaşmak istemeniz gayet doğal, bu şekilde yükünüz hafifler ama diğer yandan sorunu etrafa yaymak istemeyen kocanızı olumsuz etkileyebilir.
Unutmayın, eşinizle birbirinizi severek evlendiniz ve hayatınızın geri kalanını da onunla ve çocuklarınızla birlikte geçireceksiniz. Şimdiden yaratacağınız böylesi gereksiz bir travmanın ileriki yıllarda kocanızın size karşı hislerine de yansıyacağını unutmayın. Bir kez daha vurgulayım; tahliller ne olursa olsun, çok özel durumlar dışında kısırlığın nedeninin sadece bir eşe yüklenmesi söz konusu olamaz. Tıpta daha bilemediğimiz çok şey var, ne spermin, ne yumurtanın ne de kadın genital kanalının kesinlikle sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Her zaman birlikte, el ele ve sevgiyle kalın.
Bu yazı https://www.cnnturk.com/saglik/ sayfasında yayınlandı.
Resim: https://openclipart.org/