Kısırlık nedeniyle tedaviye müracaat eden çiftlerde ilk yapılması istenen tetkik sperm analizidir. Sperm analizinden gelecek sonuca göre de tedavi planı yapılır. Sperm tahlilinde çok sayıda parametre incelenir. Bunlar arasında tedaviyi yönlendirmesi bakımından başlıcaları; çıkan meninin hacmi, sıvılaşma yani likefaksiyon süresi, olgun sperm hücresi olan spermatozoa sayısı, hareketli hücre yüzdesi ile morfolojisidir. Bunların dışında da değerlendirilmeye alınan başka veriler olmakla birlikte, bugün üzerinde duracağımız konu sperm sayısı.
Sperm sayısına bakılması tedaviyi tamamen farklı yönlendirecek 2 temel probleme ışık tutar; az ya da çok sperm hücresi çıkıyor mu, yoksa ölü ya da canlı hiç sperm yok mu. Çünkü sperm çıkışının olmadığı azoospermi durumunda bizi oldukça sıkıntılı bir tedavi süreci bekliyor demektir. Oysa tahlilde nadir de olsa sperm görülmesi en azından tüp bebek şansı vermesi bakımından daha şanslı bir durumdayız anlamına gelir. O halde sperm sayısı nasıl hesaplanıyor?
Günümüzde sperm sayısı Makler adlı özel bir sayım cihazı kullanılarak yapılır. 1978 yılında Prof. Dr. Amnon Makler tarafından geliştirilen sayım kamarası gerek hücre sayısı ve gerekse hareketinin değerlendirilmesi bakımından güvenilirliği tüm dünyada kabul edilmiş bir yöntemdir. Bu cihaz, cam kapağı bulunan belli hacimde bir kuyucuktan oluşur. Kuyucuğun derinliği 10 mikron, yani milimetrenin yüzde biri kadardır. Bunun seçilmesinin nedeni, iki tabaka arasına sadece 1 sperm hücresinin sığmasını sağlamaktır. Böylece üst üste binmiş hücreler elimine edilmiş olur. Cam kapağın üzerinde ise kenarları 0.1 mm olan 100 tane küçük kare çizilmiştir. Her 10 küçük kare içine düşen ortalama sperm sayısı milyon ile çarpıldığında 1 mililitrede kaç tane hücre bulunduğunu gösterir. Örneğin toplamda 1 tane hücre görüldüyse bu mililitrede 100 bin sperm olduğu anlamına gelir.
İnceleme yapılırken, alınan ejakulat örneğinin bir damlası kuyucuk içine konulur ve üzeri cam kapağı ile kapatıldıktan sonra mikroskop altında bakılır. Mikroskopların belli büyütmeleri vardır. Tüm sayımlarda standart olarak x20 kat büyütecek bir mercek kullanılır. Gelelim sonuçların nasıl değerlendirildiğine. Burada çok dikkat edilmesi gereken husus, tahlil kağıdında kullanılan ifadedir. Yukarıda da izah ettiğimiz gibi, her bir inceleme alanında 1 tane sperm görülmüşse, bazı laboratuvarlar bunu her alanda 1 tane sperm hücresine rastlanıldı şeklinde kağıda döker. Oysa bunun anlamı mililitrede 100 bin sperm bulunduğu olup, başka bir laboratuvar bunu mililitrede 100 bin sperm görüldü şeklinde yazabilir. Dikkat edilirse, bir tane görülmesi ile 100 bin sperm olması aynı şeydir, ama ifade şekilleri farklıdır. Bir başka örnekte her alanda 2-3 sperm görülmesinin anlamı da benzer şekilde 200-300 bin sperm konsantrasyonuna karşılık gelir. İşte bu ifade farklılıkları hastaların aklını karıştırmakta. Önceden 100 bin spermim varken şimdi sadece 1 tane çıkıyor diye endişeye kapılmasına neden olur. Oysa aralarında hiç bir fark yok, ikisi de aynı sayıyı belirtmekte.
Kısacası, az sayıda sperm çıkan erkeklerde sperm sayısının değerlendirilmesi ayrı bir önem taşır. Tahlil sonucunu doktorunuza danışmadan yorumlamayın. Dahası, normalde testislerde her saat yaklaşık 1 milyon sperm üretilir. Örnek vermeden önceki cinsel perhiz süresi, sperm verilen ortamın yarattığı stres, o günkü motivasyonunuz, örneğin incelenme tekniği gibi sonuca etki edebilecek başka faktörlerin de olabileceği akılda bulundurulmalı. Son olarak, sperm sayısı ne kadar az olursa olsun, hareketi ve kalitesi sağlıklı ise doğal yolla bile gebelik şansınız olduğunu da bilin.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/ sayfasında yayınlandı
Resim: https://all-free-download.com/