Çocukluk çağı hastalığı olarak bilinen kabakulak, ergenlerde kısırlık nedeni olabilir. Kısırlık nedenleri arasında %5 gibi önemli bir yeri vardır. Kabakulak hastalığından korunmanın en etkin yolu, doğumu takiben yapılan karma aşıdır. Aşılanmamış çocuklar ileri yaşlarda bu hastalığa yakalanma riski ile karşı karşıya kalır. Kabakulak virüsünün en büyük özelliği, testislerde de yerleşmesi ve sperm üretimini bozacak derecede hasara neden olmasıdır.
Toplumda her bin kişiden 3’ü, 5-7 yaşları arasında kabakulak hastalığı geçirmekte. Bu yaş grubu kısırlık bakımından fazla bir risk taşımaz. Ama ergenliğe girildiği 15 ila 24 yaş arasında kabakulağa yakalanan gençlerin yaklaşık üçte birinde testislerde ciddi hasar gelişebilir. Kabakulak hastalığı aslında kulak altında bulunan ve parotis olarak bilinen büyük tükürük bezlerini tutarak yüzde şişlikle kendini belli eder. Zaten adını da buradan alır. Buna yüksek ateş, halsizlik, genel vücut ağrıları ve mide bulantısı da eşlik edebilir. Muayene ile boğazda bademciklerin şiştiği görülür. Kan ve tükrükten yapılan tahlillerle de kesin tanı konur.
Kabakulak virüsünün en önemli özelliği testiste bulunan hücrelere yapışarak, orşit dediğimiz testis iltihabına yol açmasıdır. Bu sırada testis şişer ve şiddetli ağrı olur. Özellikle spermlerin gelişmesine destek olan Sertoli hücreleri ile testosteron yapımından sorumlu Leydig hücreleri, bu virüsü bağlayan özel reseptörler taşır. Dolayısıyla kan yoluyla testise gelen virüs, doğrudan bu hücrelerin içine girerek, fonksiyonlarını bozar. Ancak vücudun savunma mekanizmaları bu hasarı bir dereceye kadar önleyebilmekte. Oysa ergenlikle birlikte yeni ortaya çıkan sperm hücreleri, virüsler için çok daha cazip bir hedef teşkil eder. Dolayısıyla bu yaş grubunda testis hasarı en üst düzeyde gelişir. Testiste sperm hücreleri özel bir koruma çemberi içinde saklanmıştır. İşte, kabakulak virüsü bir yandan sperm hücrelerini parçalarken diğer yandan da bu koruma çemberini yıkarak doku hasarını daha da artırır. Hatta buradan açığa çıkan bağışıklık hücreleri karşı testise geçerek orada da hasar meydana getirir. Kabakulak orşiti olanların üçte birinde her iki testis de tutulmuştur.
Kabakulak nedeniyle testis iltihabına yakalanan genç ergenlerin yaklaşık yarısında testiste küçülme olur. Hastalık iyileşse bile, olguların yarısında sperm değerleri de bozulur ve üçte birinde ileri yaşlarda bir şekilde kısırlık problemi ortaya çıkar. Bunun en ciddi sonucu azoospermi gelişmesidir. Çünkü testis dokusunda yaygın bir yıkım olduysa, kök hücreler de bundan etkilenecek ve neticede sperm üretimini tamamen durduracaklardır. Her ne kadar mikroTESE ile sperm bulup tüp bebek yapılsa da, bir kısmının bu şansı olmayabilir.
Kabakulak sırasında gelişen testis iltihaplarının spesifik bir tedavisi yoktur. Vücudun genel bağışıklık sistemini güçlendirecek tedbirler önerilir. İstirahat, bol su içilmesi, ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçlar, vitaminler , ağrı için testisler üzerine buz uygulaması faydalı olabilir. Virüsün hücreye girişini ve çoğalmasını önlemek üzere de interferon grubu ilaçlar kullanılabilir.
Netice olarak, ergenlikte kabakulak geçirmek kısırlık için ciddi bir risk yaratır. Bunu önlemek için de zamanında aşı olunması, hastalıklı kişilerle temas edilmemesi, hastalığa yakalanılmışsa uygun tedbirleri alınarak ileride ortaya çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilmesi önemlidir.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/ sayfasında yayınlandı
Resim: https://publicdomainvectors.org