Azospermi yani tahlillerde ölü ya da canlı sperm hücresi çıkmaması, toplumda her 100 erkekten birinde rastlanabilen bir durumdur. Baba olmaya niyetlenmiş ama bunu başaramamış erkeklerin ise %10-15’inde görülür. Bunların şanslı bir bölümü uygun tedavi ile doğal yolla sperm çıkışına kavuşsalar da büyük kısmı mikroTESE ameliyatı ile testislerde sperm aranmasına aday kalmaktadır. Çok yönlü MikroTESE uygulamasında ilk denemelerinde ortalama her 3 kişiden birinde olgun, kuyruklu sperm bulunabilir. Olgunun özelliğine göre bu oran %70’e kadar da çıkmakta. Oysa daha önce TESE yapılmış ama olgun sperm çıkmamış erkeklerde ne yazık ki bu sonuçlara ulaşmak mümkün olmamakta ve çoğunda tüp bebek aşamasına geçilememektedir. Peki, testislerde olgun, kuyruklu sperm yok, bu durumda ne olacak?
Bu çiftlerde yeni ROSI tekniği ile tüp bebek yapılabilir. ROSI tekniğinden sonuç alabilmek için testislerde mayoz bölünmesini tamamlayarak belli bir genetik olgunluk aşamasına ulaşmış hücrelerin bulunması gerekir. Çalışmalar, TESE yapmadan önce bu hücrelerin varlığını ortaya çıkarmada bazı markır testlerinin faydalı olabileceğini göstermekte. Bu belirteçlere normal yolla toplanan ejakulatta bakılmakta ve bize testis içindeki sperm serisi hücrelerin gelişimini anlamamızda yardımcı olacak bilgiler vermekte. Her ne kadar kesin bir öngörüde bulundurmasalar da büyük oranda yönlendirici etkiye sahiptirler. İşte, TESE ile olgun sperm çıkmamış erkeklerde önce markırlara bakılıp, arkasından da uygun olgular seçilip detaylı bir mikroTESE ameliyatı yapılırsa, ROSI için uygun hücreleri toplamak mümkün olabilmekte. Hatta toplanan hücreler bir kez daha genetik incelemeye gönderilip, mayoz bölünmelerini tamamlamış oldukları teyit edilirse, bunlar en yüksek şansa sahip adayları oluştururlar. Yeni ROSI tekniği, çıkacak hücrenin yapısına göre %8 civarında gebelik şansı vermekte. Bugüne kadar dünyaya gelen bebeklerde, konvansiyonel tüp bebekten farklı bir anomali sıklığı saptanmadı. Yani ROSI ile tüp bebek, mevcut veriler değerlendirildiğinde güvenilir bir yöntem olarak kabul edilebilir. Nitekim, ABD Utah Üniversitesinden yapılan bir açıklamada, ROSI tekniği azoospermik erkekler için umut veren bir tedavi seçeneği olarak gösterilmekte. Geçtiğimiz aylarda Avrupa Üreme Tıbbı Derneği ESHRE Kongresinde sunduğumuz verilerimiz de, bu konu ile uğraşan çevrelerde takdirle karşılandı. Yeni ROSI tekniğini ilk tanımlayan Japon araştırıcı Atsushi Tanaka ile işbirliği içinde geliştirdiğimiz yeni modifikasyonların sonuçlarını da almaya başladık. Özellikle testislerdeki kök hücrelerinin değişik kaynaklarla desteklenmesiyle yeterli genetik seviyeye gelmiş sperm hücreleri elde edilmesi konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bunun yanı sıra, CRISPR-Cas9 olarak bilinen ve “DNA’nın ameliyatı” olarak tanımlayabileceğimiz yeni gen teknolojisinin de ROSI ile birleştirilmesi ilerisi için büyük umut vadetmekte. CRISPR-Cas9 sistemi ile spermlerin bozuk olan genleri onarılabilir ya da sağlıklı gen eklemeleri ile kapasiteleri artırılabilir.
Netice olarak, TESE ile olgun sperm çıkmayan azoospermik erkekler için hiç umut kalmamış değil. Bu aşamada da yapılacak bir şeyler var. Uygun olgu seçimi ve yeterli bir hazırlık döneminden geçirildikten sonra ROSI ile tüp bebek, günümüz teknolojisinin geldiği son noktadır. Bunun ötesinde henüz deneysel aşamada olan ve güvenilirlikleri kanıtlanmamış tekniklerin insanda uygulanmaya geçmesi için ise henüz erken.
Bu yazı https://www.hurriyet.com.tr/aile/ sayfasında yayınlandı
Resim https://openclipart.org