Azoospermi nedeniyle tüp bebeğe karar verilen ve testislerden TESE ameliyatı ile sperm alınan olguların bir kısmında asıl sorun kanal tıkanıklığı olup, tıkanıklığın onarılması ile doğal yolla da çocuk sahibi olunabilir. Ama bunu görmezden gelip TESE yapılması durumunda, daha sonra bu tıkanıklığı onarmak istesek de başarı şansı düşer. Çünkü testislerden sperm taşıyan kanallar çok incedir, TESE sırasında zedelenebilirler. Eğer tıkanıklık olan kanalların arasından geçtiği dokular zedelenir ve yapışıklıklar oluşursa, tıkanıklık için ikinci kez ameliyata alındığında tıkanıklığın açılması son derece güçleşir. Bu nedenle TESE’den önce, kanallarda bir tıkanıklık olup olmadığı iyi araştırılmalıdır. Üstelik bazı tıkanıklıklarda neden genetik olup, tüp bebek sonrası çocukta problem yaratabilir.
Azoospermi, yani sperm tahlilinde hiç sperm hücresi çıkmaması, çocuğumuz olmuyor diye muayeneye gelen çiftlerin en azından onda birinde karşımıza çıkmakta. Böyle bir tanı hiç kuşkusuz büyük hayal kırıklığı yaratır. Oysa bunların bir kısmında testislerde sperm üretimi tamamen normal olup, sorun kanalların tıkanmış olmasıdır. Yani gerçek anlamda bir kısırlık söz konusu olmayıp, tedavi edilebilir bir durum var demektir. Üstelik böyle tıkanıklıklar onarıldığında doğal yolla çocuk sahibi olma şansı da doğar.
Azoospermi olan bir erkekte tıkanıklık olup olmadığının ilk tanısı muayene ile konulur. Eğer testisler normal büyüklükte ise bu tıkanıklık lehinedir. Epididim bezinde sert nodüller bulunması ya da sperm taşıyan vaz deferens kanalının yokluğu da tanıyı destekler. Bazı çeşit tıkanıklıklar kanalların uç kısmında ortaya çıkar, buna distal kanal tıkanıklıkları adı verilir. Böyle durumlarda dışarı çıkan meni volümünde de anlamlı bir düşüş gözlenir. Neredeyse birkaç damla sperm çıktığı fark edilir.
Muayeneden sonra kanda FSH hormonun bakılır. Eğer FSH değeri 2-3 gibi bir aralıktaysa, bu da kanal tıkanıklığını düşündürür. Gerekirse rektal yolla ultrason tetkiki yapılarak kanalların uç kısımlarındaki tıkanıklıklar ortaya çıkarılabilir.
Ama tıkanıklığın kesin tanısı ancak ameliyat sırasında yapılacak gözlemden sonra konulabilir. Önceden yapılan tüm muayene bulguları ve tetkikler tıkanıklığı desteklemiş olsa da, sorun testislerde sperm üretimindeki bozukluğa da bağlı olabilir. Böyle durumlarda tıkanıklıkla uğraşılmaz, eğer hormonal bir eksiklik yoksa mikroTESE ile testislerde doğrudan sperm araştırması yapılarak tüp bebeğe geçilir.
Tıkanıklıktan şüphelenilen olgularda hasta sanki tıkanıklık onarımı yapılacakmış gibi hazırlanarak ameliyata alınır. Ameliyat sırasında önce tıkanıklık araştırılır, eğer bulunursa hemen onarılır. Tıkanıklık olmadığı anlaşılırsa, o zaman mikroTESE yapılarak testislerde sperm araştırılır. Sperm çıkması durumunda bunlar dondurularak saklanır. Sperm çıkmazsa, o zaman işleme son verilir ve uzun süreli tedavisine başlanılır.
Tıkanıklık ameliyatları tecrübe ister. Herkesin bu konuda tecrübesi olmayabilir. Çünkü ameliyatta gözle dahi çok zor görülecek kadar ince ipliklerle tıkanıklık onarımı yapılmakta. Tüm ameliyat mikroskop altında gerçekleştirilir. Uzun sürebileceği için sabırlı olmak gerekir. Eğer dokularda yapışıklık gelişmişse, ameliyat da buna paralel olarak zorlaşır. Hatta bazen imkânsız hale bile gelebilir.
Kendi gözlemlerimiz, önceden TESE ya da biyopsi gibi ameliyat geçiren erkeklerde sonradan tıkanıklık onarımına kalkışıldığında, ameliyatın başarısının düşeceğini göstermiştir. Bu nedenle eğer tıkanıklıktan da şüphe ediliyorsa, mikroTESE ile aynı seansta yapılması daha iyi olur. Böylece ikinci kez açılması gerekmez. Oysa bazı olgularda tıkanıklık bulunmasına rağmen, hiç buna dikkat edilmeksizin doğrudan TESE yapılmış olduğunu görüyoruz. Bunlarda ilk denemede tüp bebek tutmayabilir ve birkaç kez tekrarlamak zorunda kalınabilir. Oysa tıkanıklık bir kez onarılmış olsa, daha sonra artık doğal yolla gebelik beklenir ya da en azından ameliyat yapmaksızın menide çıkan spermlerle tüp bebeğe geçilir. Ama yukarıda da belirttiğim gibi, tıkanıklığa bakmaksızın TESE ameliyatı yapıldıktan sonra, tıkanıklığı onarmak için ikinci kez ameliyata aldığımızda hasta bu şansını ne yazık ki kaybedebilmekte.
Netice olarak, her azoospermi olgusu tıkanıklık yönünden değerlendirilmeli ve TESE öncesinde bu yönde araştırılmalıdır. Eğer şüphe ediliyorsa, ameliyatta önce tıkanıklık araştırılıp onarılmalı, tıkanıklık yoksa o zaman mikroTESE’ye geçilmelidir. İnfertilite tedavisinde hedef, çiftin doğal yolla çocuk sahibi olması için her türlü uğraşın sarf edilmesi, olmazsa o zaman tüp bebek yöntemlerine geçilmesi olmalıdır.
Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Kaan AYDOS