Bu çalışmada klasik IVF uygulaması ile ICSI uygulaması sonrasında gelişen blastosistlerin gelişimleri ve kaliteleri karşılaştırılmıştır. Kadında hMG ile stimülasyonu takiben oositler toplandı. Sperm parametreleri normal olan olgular klasik IVF, sperm progressif motilitesi %20’den ve/veya morfolojisi %4’den az olanlar ise ICSI uygulamasına alındılar. Oluşan embriyolar 6 gün süreyle kültür ortamında bekletildiler. Blastosist evresine erişen embriyoların sayıları ve yüzdeleri ile, 5-6. gün’deki yüksek kalitedeki blastosist sayısı ve yüzdeleri tayin edilerek karşılaştırıldı. Blastosist gelişimi üzerine sperm sayı, motilite ve morfolojisinin etkileri araştırıldı.
Klasik IVF ile karşılaştırıldığında, 5-8 hücreli evreye (paternal genomun aktive olduğu günler) erişemeden arrest olan embriyo sayısı ICSI olgularında anlamlı ölçüde yüksek bulundu (%27’ye karşılık %9). Benzer şekilde, 5-6. günde blastosist evresine erişen embriyo sayısı da ICSI olgularında klasik IVF’e göre anlamlı derecede azdı. ICSI olgularında blastosist evresine gelen embriyoların iyi kalitede olanlarının sayıları da oldukça düşük bulundu.
Spermlerin ileri motilite ve morfoloji durumlarının blastosist gelişimi ve kalitesindeki düşme ile anlamlı derecede ilişkili olduğu gözlendi. Spermatozoanın hareket özellikleri ne kadar iyiyse, metabolik aktivitesi de o kadar iyi olacak ve bu da ICSI sonucunun başarısına önemli ölçüde katkıda bulunacaktır. Astenozoospermik olgularda, nuklear anormalliklerin ve sentriol bozukluklarının embriyo gelişiminde bozulmalara ve arrest oluşmasına neden olacağı başka çalışmalarda da ortaya konmaktadır. Benzer şekilde sperm morfoloji bozukluklarının da ICSI sonrası embriyo gelişimini bozma olasılığı ortaya çıkmaktadır.
İki grup arasında, üçüncü gün embriyolarının gelişim ve kaliteleri üzerine zararları bulunabilecek, oosite ait hiçbir faktörün (anne yada oosit yaşı vb.) etkisi bulunmadığı anlaşıldı. İki grup arasındaki farklılık ancak 3. günden sonra, yani 4-8 hücreli genomun aktive olmasıyla başladı. Buda erkeğe ait genetik faktörlerin, embriyo gelişiminin bozulmasında etkili olduğunu göstermektedir.
Bu çalışmanın sonuçları ayrıca, 2-3. günde transfer edilecek embriyoların kalitelerinin değerlendirilmesinin yetersiz olduğunu, çünkü bu günlerde kaliteleri arasında fark bulunmayan embriyolarda bundan sonra farklılıkların başladığı ve 5-6. günde bazılarının anormal gelişim gösterdikleri gözlenmiştir.
Bütün bu sonuçlar, şiddetli erkek faktörü infertilite olgularında erkek faktörü ve/veya ICSI yapılmasının blastosist gelişmi ve kalitesi üzerine olumsuz etkileri olacağını ortaya koymuştur. Diğer bir deyişle, blastosist evresine kadar embriyo gelişimi, önemli derecede erkek faktöründen etkilenmektedir.
Jane E. Miller and T. Timothy Smith: North Hudson IVF Center, 385 Sylvan Avenue, Englewood Cliffs, NJ 07632, USA